Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9767
Karar No: 2017/8676
Karar Tarihi: 27.09.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/9767 Esas 2017/8676 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/9767 E.  ,  2017/8676 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ... ...ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalıyı boşanma davasında vekil olarak temsil ettiğini, aralarında 18/10/2010 tarihli ücret sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapasamında tarafların sulhen anlaşması halinde de maddi manevi ve sair tazminat ve ferileri toplamı tutarlarının net % 15‘inin vekalet ücreti olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, boşanma davasının tarafların anlaşması üzerine feragat ile sonuçlandığını, davacının bu kapsamda eşinden 100.000,00 TL değerinde araç aldığı gibi babasının hesabına da farklı tarihlerde “aile koutu avans ödemesi” açıklaması ile 700.000,00 TL yatırıldığını ancak davalının vekalet ücreti ödememek için bu menfaatleri kendisinden sakladığını ileri sürerek sözleşmenin sulhe ilişkin hükümleri dikkate alınarak hakettiği 120.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, sözleşmede tarafların yargılamadan vazgeçmesi halinde ücret ödenemeyeceğinin düzenlendiğini, davanın feragat ile sonuçlandığını ve evlilik birliğinin devam ettiğini, aracın evlilik birliği içerisinde sevgililer gününde alınan bir hediye olduğunu, babasına gönderilen paralarında bu kapsamda aileden özür dilemek amacı ile gönderildiğini, sulhen maddi menfaat elde edilerek gerçekleşen bir boşanmanın olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davalının babasına gönderilen paraların daha sonra dava yolu ile geri alındığı gerekçesi ile ücret sözleşmesi kapsamında bir kazandırma olarak kabul edilmediği belirtilmiş, araç yönünden ise ücret sözleşmesi kapsamında hakedilen vekalet ücreti 15.000,00 TL"nin davalıdan tahsili ile fazla istemin reddine karar verilmiştir. Hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir
    2-Davacı avukat, vekaleten temsil ettiği davalının karşı yanla sulh olarak elde ettiği menfaatler üzerinden sözleşme kapsamında hakettiği ücretlerin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, sulh bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Taraflar arasında imzalanan 18/10/2010 tarihli Avukatlık ücret sözleşmesinin 7. maddesinin 2. fıkrasında “Boşanma davası içinde veya boşanma davasından ayrı olarak ikame edilecek tazminat davalarında mahkeme tarafından hükmedilecek veya taraflar arasında sulhen anlaşma halinde maddi, manevi ve sair tazminat ve ferileri toplam tutarının üzerinden % 15’i(net) tahsil edildiği tarihte vekalet ücreti olarak nakden ve defaten avukata ödenecektir.” hükmü düzenlenmiştir. 8. maddesinde ise “...Taraflar yargılama sırasında davalarından vazgeçerler veya takip etmeyip müracaata bırakırlar ise müvekkil .... TL daha ödeyecektir.” hükmü düzenlenmiş, rakama ilişkin boş bırakılan kısım çarpı işareti ile karalanmıştır. Bu noktada Uyuşmazlık sözleşmede kastedilen şekli ile bir sulh bulunup bulunmadığı, sulh varsa menfaat elde edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Davacı taraf, davalı tarafın eşini kendi tanığı olarak dinletmiş olup, tanık beyanında evlilik birliğinin feragatten sonra da devam ettiğini belirtmiştir. Nitekim dosya kapsamında tarafların evlilik birliğinin feragatten sonra devam ettiği ancak tarafların yaklaşık 21 ay sonra yeniden boşanma davası açtıkları ve yargılamanın devam etmekte olduğu anlaşılmıştır. Burada sözleşmenin 7. maddesi kapsamında maddi menfaat elde edilerek gerçekleşmiş bir sulh sözkonusu olmayıp 8. madde kapsamında tarafların davalarından vazgeçmesi sözkonusu olmuştur. Hal böyle olunca, mahkemece evlilik birliğinin de devamı gözetilerek sözleşmenin 7. maddesinde belirtilen şartlar oluşmadığından davacının bu sözleşme gereğince bir talepte bulunamayacağı gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
    SONUÇ: yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davacının tüm temyiz nedenlerinin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 257,00 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, 2,20 TL kalan harcın davacıdan alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi