7. Hukuk Dairesi 2013/19474 E. , 2014/3952 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Amasya İş Mahkemesi
Tarihi : 26/03/2013
Numarası : 2010/230-2013/54
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Davacı, davalı işyerinde yükleme boşaltma elemanı olarak çalıştığı, iş akdini işveren tarafından haksız olarak feshettiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davacının kiraz toplama zamanı kendisinden izin istediğini, ancak işlerin yoğunluğu nedeniyle kendisine izin verilmediği, sonra kullanmasının söylendiğini, buna rağmen davacının işi bırakıp gittiğini ve hakkında devamsızlık tutanaklarını tutulduğunu ve iş akdinin devamsızlık nedeniyle feshedildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının her yıl olduğu gibi kiraz zamanı izin istediğini, davalının işlerinin yoğunluğu nedeniyle izin veremeyeceğini söylediğini ve davacının bundan sonra işe devam etmediğini beyan ettikleri, davalının esasen davacının işe devamsızlık nedenini bildiği, bu bakımdan da tutanak içeriğinin doğru olmadığı sonucuna ulaşılabileceği, davalı tanıkları ve davacı tanıklarının ifadeleri değerlendirildiğinde devamsızlık olgusunun ve tutanak içeriğinin doğrulanmadığı dikkate alındığında devamsızlık olgusunun kanıtlanmadığı ve tutanakların sonuca etkili olmayacağı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davacının davasını kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş akdini işçinin mi işverenin mi feshettiği konusundadır.
Somut olayda, davacı 26.5.2010 günü kiraz toplamak üzere izine ayrılmak istediğini bildirmiş, ancak işveren işlerin yoğunluğu nedeniyle izin vermeyeceğini belirtmiştir. Davacı tanığı Veysel Hombaç’ın davacıdan aktardığı beyanı ile de işverenin izin vermemesi nedeniyle tartıştıkları konusu sabittir. İşverenin yönetim yetkisi kapsamında işçisine yıllık iznini ne zaman kullandıracağını belirleme yetkiside bulunmaktadır. Davacı işçi, işverenin izin vermediğini açıkça beyan etmesine rağmen, işyerini terk edip gitmiş ve daha sonra da tanıkların ortak beyanlarından anlaşıldığı üzere de kirazını toplayıp, işinin bitiminde döndüğüne işe alınmadığından bahisle davacı olmuştur. Davacının, işyerini terk etmesi üzerine davalı işveren tarafından tutulan ve dosyaya sunulan devamsızlık tutanaklarına göre 27 Mayıs 2010 tarihinden 2.Haziran 2010 tarihine kadar işe gelmediği de anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının, izinsiz olarak işyerini terk ederek ve devamında da işe gelmemek suretiyle iş akdini devamsızlık yaparak fiili olarak feshettiği sabittir. Mahkemenin, işverence, devamsızlığın sebebinin biliniyor olması nedeniyle işveren feshi yönündeki kabulü hatalı olup, bu bilgiler ışığında kıdem ve ihbar tazminatı talebi hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
2- Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut olayda, her ne kadar, davacı, hiç yıllık izin kullanmadığından bahisle yıllık izin talebinde bulunmuş ise de, hem davacı hem de davalı tanıklarının ortak beyanlarından her yıl kiraz zamanı izin kullandığının anlaşılması karşısında davalının dava ve delil listesinde “sair delile” dayanmış olmasına göre 1086 sayılı HMUK gereği bu beyanın yemin delilini de kapsaması nedeniyle davalıya yemin hakkının hatırlatılarak buna göre sonuca varılması gerekmektedir.
Yine, dosya içine sunulu davacının imzasını taşıyan 27.6.2006 tarihli Bölge Çalışma Müdürlüğüne verilmiş dilekçesinde “2006 yılına ait yıllık iznimi kullanırken” diyerek 2006 yılına ilişkin yıllık izin kullandığını kabul etmiştir. Davacının bu beyanı kendisini bağlar. Bu nedenle mahkemece bu husus da gözönünde bulundurularak en azından 2006 yılında yılık izin kullandığı sabit kabul edilerek ve davalının yemin teklif edip etmemesine , yemin teklif etmişse yemin edip etmemesine göre yıllık izin konusunda yeniden bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hiç yıllık izin kullanmadığı kabulü ile karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 17.2.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.