19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9778 Karar No: 2021/3902 Karar Tarihi: 30.03.2021
5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/9778 Esas 2021/3902 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karara göre, sanığa 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyet hükmü verilmiş ancak sanığın gıyabında verilen kararın usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle sanığın temyiz istemi kabul edilerek dosya incelenmiştir. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının gerekmediği belirtilmiştir. 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesiyle 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir\" hükmü sanık lehine hükümler içermekte ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği belirtilmiştir. Bu nedenle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Kararın 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca bozulması kararı verilmiştir. Kanun maddeleri: 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi, 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkr
19. Ceza Dairesi 2019/9778 E. , 2021/3902 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre sanığın gıyabında verilen kararı tebliğ alan, sanık ile aynı konutta ikamet ettiğini beyan eden..."nın fiziki görünüşünün yaşına uygun olup olmadığı değerlendirilmeden yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, öğrenme üzerine temyiz istemi süresinde kabul edilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Her ne kadar tebliğnamede 17/09/2013 suç tarihli dava nedeniyle zincirleme suç hükümleri gereğince davaların birleştirilerek sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği belirtimiş ise de tebliğnamede belirtilen 17/09/2013 suç tarihli davadan önce iş bu davadaki 12/09/2013 tarihli iddianame ile hukuki kesintinin oluştuğu, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının gerekmediği UYAP ortamından yapılan incelemeden anlaşılmakla tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.