13. Hukuk Dairesi 2016/20330 E. , 2020/166 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ile eşi arasında karşılıklı olarak açılmış boşanma davalarında vekil sıfatıyla davalıyı temsil ettiğini, ... 6. Aile Mahkemesi’nin 2009/1183 Esas sayılı dosyasının genel olarak davalı lehine neticelendiğini, vekalet ücreti alacağının talep edilmesi üzerine davalı tarafından Beyoğlu 10. Noterliği’nin 30.04.2013 tarihli azilnamesi ile azledildiğini, mahkemece hükmedilen vekalet ücreti ile davalı tarafından açılan boşanma davası için imzalanan sözleşme ve yine eşi tarafından açılan davaya ilişkin olarak ek sözleşme ile karalaştırılan ücretin ödenmediğini, azlin haksız olduğunu, alacağın tahsili amacıyla ilamsız takibe geçildiğini, davalının haksız yere itiraz ettiğini, icra takibinde talep edilen 2.513,22 TL ve 2.359,73 TL işlemiş faiz toplamı 4.872,95 TL yönünden davalının yaptığı itirazı kabul ettiklerini, ancak davalının sair itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek; itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, ... 24. İcra Müdürlüğü’nün 2013/12910 Esas sayılı takip dosyasında 41.603,00 TL alacak üzerinden takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden yasal faiz uygulanmasına, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, davacının bu istemi hakkında kabul kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının hüküm kısmının üçüncü bendi hükümden çıkartılarak yerine “Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.131,42 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 29,20 TL. harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.