11. Hukuk Dairesi 2018/5557 E. , 2019/7820 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 27/06/2018 tarih ve 2013/721-2018/508 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı birleşen davalarda davalı vekili asıl davada ,müvekkili ile davalı arasında TRT Reklam Ortamları Satış Sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeden doğan edimindeki eksiklik ve kanalın kimliği ile durumunun değişmesi nedeniyle oluşan yeni durum sebebiyle sözleşmeyle belirlenen satış bedelinin indirilmesini, fazladan ödemiş oldukları bedeller kadar davalıdan olan alacaklarından şimdilik 30.000 TL"nin tahsilini, müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitini ve davalının haksız rekabeti sonucunda müvekkili şirket uhdesinde meydana gelen tüm zararlar ile elde ettiği ve etmesi mümkün görülen karşılıktan şimdilik 25.000 TL"nin tahsilini istemiş; birleşen davalarda, asıl davaya konu sözleşme bedelinin tenzili neticesinde borcun oluşmayacağını savunarak birleşen davaların reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı birleşen davalarda davacı vekili asıl davada, rating sistem değişikliğinin davacıya bildirilmesi nedeniyle ek protokol yapıldığını, bu nedenle edimlerin dengeli olduğunu, haksız rekabete konu bir fiilin olmadığını savunarak davanın reddini istemiş; birleşen davalarda, davalı ile imzalanan sözleşmeden kaynaklı alacakları bulunduğunu ileri sürerek birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/229 E. sayılı davada 155.819.694,26 TL’nin tahsilini, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/250 E. sayılı davada 5.393.005,91TL’nin tahsilini istemiştir.
Mahkemece, asıl davaya yönelik bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, rating sisteminin taraflar arasındaki sözleşmenin esaslı unsuru olduğu, sistemden çıkış ile davacının tüm satış ve pazarlama sisteminin değişmesine, rating esasına göre yapılan sözleşmelerin feshine sebep olacağı, davacının ciddi zararlara uğrayacağı, bu durumun nazara alındığında ek protokolü de imzalamak durumunda kaldığı, TRT"nin rating sisteminden çıkması dikkate alınarak hakkaniyet ve nesafete uygun olarak sözleşme bedelinden %30 indirim yapılarak sözleşme bedelinin 172.727.711,00 TL olarak kabulü gerektiği, davacısı yüklenicinin TRT"ye 167.016.360,65 TL ödeme yaptığı nazara alındığında davacının davalıya 5.711.351,10 TL borçlu olacağı, davacı TRT’nin sözleşmeyi haksız olarak feshettiği, bu nedenle teminat mektubunu irat kaydedemeyeceği, davacı tarafın teminat mektubu bedeli için 30.000,00 TL"lik alacak davası açtığı, miktar itibariyle talebin arttırdığı ancak artırılan kısım için faiz talep edilmediği gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulü ile 05/06/2009 tarihli ""TRT Reklam Ortamları Satış Sözleşmesi""nin bedele ilişkin hükmünün uyarlanması ile sözleşme bedelinin KDV dahil 172.727.711TL olarak tespitine, 3.650.000TL alacağın 30.000TL yönünden dava tarihi olan 19/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacının haksız rekabetten kaynaklanan tazminat talebinin reddine, birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2015/229 E. sayılı dosyasında davasının kısmen kabulü ile 5.711.351,10 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin kısmın reddine, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2014/250 E. sayılı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı, birleşen davalarda davalı vekilinin tüm, asıl davada davalı birleşen davalarda davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamları dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Asıl dava, taraflar arasında imzalanan reklam satış sözleşmesinin bedelinde indirim yapılması suretiyle uyarlanması, ek protokolün gabin nedeniyle geçersizliği, asıl sözleşme kapsamında borçlu olunmadığının tespiti, haksız rekabet nedeniyle uğranılan zararlara karşılık maddi tazminat ve sözleşme kapsamında fazladan ödenen bedellere ve sözleşme kapsamında verilen davalı tarafça haksız olarak nakde çevrildiği iddia edilen teminat mektubu bedeline karşılık maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile asıl davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin bedele ilişkin hükmünün uyarlanmasına, haksız rekabet nedeniyle istenilen tazminatın reddine, asıl davada davalı TRT’nin sözleşmeyi haksız feshetmesi nedeniyle teminat mektubu bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasında 05.06.2009 tarihli reklam satış sözleşmesinin imzalanması sonra davalı TRT’nin rating sisteminden çıkış yaptığı, bunu davacıya bildirdiği, davalı şirketin talebi üzerine 17.12.2009 tarihli ek protokolün yapıldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Asıl davada davacı vekili, ek protokolün gabin nedeniyle geçersiz olduğu, asıl sözleşmenin de rating sisteminden çıkış nedeniyle edimler arası dengesizlik oluştuğu, buna dayalı olarak da asıl sözleşme bedelinin uyarlanması isteminde bulunmuştur. Gabin nedeniyle geçersizlik yaptırımının uygulanabilmesi için öncelikle sözleşmede bir tarafın muzayaka halinde olması, diğer tarafın da bu halden yararlanmak suretiyle edimler arası aşırı dengesizlikten istifade etmesi gerekmektedir. Yine ek protokolün imzalandığı tarih itibariyle sözleşme hükümlerine uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca sözleşmenin kurulmasından itibaren 1 yıl içerisinde gabin nedeniyle geçersizliğin ileri sürülmesi gerekmektedir. Davacı tarafça 1 yıllık süre içersinde geçersizlik ileri sürülmediği gibi dosya kapsamına sunulan delillere göre de gabinin şartları oluşmamıştır. Bu durumda taraflar arasındaki ek protokolün geçerli olduğu kabul edilmelidir. Sözleşmenin uyarlanması için sözleşmenin akdedilmesinden sonra öngörülemeyen bir durumun gerçekleşmesi ve bu halin edimin ifasını güçleştirmesi ve borçlunun temerrüde düşmemiş olması gerekmektedir. Asıl davada davalı TRT rating isteminden çıkılacağını asıl davacıya bildirmesi sonrasında asıl davacının talebi üzerine yeni şartlara uygun olarak asıl sözleşmede değişiklik yapan ek protokol akdedildiğine göre öngörülemeyen bir durumdan söz edilemeyeceği gibi davacı tarafça sözleşmeden doğan hakların kullanılmasına uzun süre devam edilmesi ve asıl davada davalı TRT tarafından sözleşmeden kaynaklı alacakların tahsili için ihtar çekilerek asıl davacının temerrüde düşürülmesi karşısında sözleşmenin uyarlanması şartları da oluşmamıştır. Bu hali ile taraflar arasında akdedilen asıl sözleşme ve ek protokol hükümleri geçerlidir. Hal böyle iken asıl davada davacının sözleşme hükümlerine göre ödemesi gereken bedelleri ödememesi karşısında asıl davada davalı TRT’nin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinin ve teminat mektubunu da haklı nedenle paraya çevirdiğinin kabulü gerekir. Bu durumda asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabul karar verilmesi doğru görülmemiş, asıl davada verilen hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/250 E. sayılı davada davacı tarafça, taraflar arasında akdedilen asıl sözleşme ve ek protokol uyarınca davalının ödemesi gereken sözleşme kalemlerinden diğer birleşen davaya konu edilmeyen kısımlar ile teminat mektubunun sözleşme uyarınca gelir kaydı yapılması gerekirken sehven borçtan düşülmesi nedeniyle teminat mektubu bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davada uyarlama isteminin kabulü karşısında işbu davada sözleşme uyarınca ödenmesi gereken bir borcun bulunmadığı, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle de birleşen davacının teminat mektubunu irat kaydedemeyeceğinden nakde çevirmesinin haksız olduğu gerekçesi ile işbu davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki asıl sözleşmenin 26. maddesinde davacı TRT’nin sözleşmeyi haklı nedenle feshetmesi halinde kesin teminatın gelir kaydedileceği belirtilmişse de, anılan madde ve asıl sözleşmenin ve ek protokolün diğer maddelerinde teminat mektubu bedelinin gelir kaydedileceği, borçtan düşülmeyeceği açıkça belirtilmediğinden borçlunun borcundan düşülmesi doğru olup bu nedenle sonucu itibariyle verilen red kararı işbu talep yönünden yerindedir. Ancak, asıl davada uyarlama talebinin yukarıda yazılı gerekçe ile yerinde olmadığının anlaşılmış olmasına göre sözleşme kapsamında davalı tarafça ödenmesi gereken sözleşme kalemleri bakımından talebin kabulüne karar verilmesi gerekmekte olup, hükmün bu yönden davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
4- Birleşen Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/229 E. sayılı davada davacı tarafça sözleşme kapsamında ödenmesi gereken bedeller ile cezai şart bedelinin tahsili talep edilmiştir. Mahkemece, asıl davada uyarlama isteminin kabulü karşısında birleşen davalının, sözleşmeden kaynaklı borcundan uyarlama ile sözleşme bedelinden indirilen kısmın düşülmesi neticesinde bakiye kalan borçtan sorumlu olduğu, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle cezai şarttan kaynaklı istemin yerinde olmadığı gerekçesi ile işbu davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, asıl davada uyarlama talebinin yukarıda yazılı gerekçe ile yerinde olmadığının anlaşılmış olmasına göre, sözleşme kapsamında ödenmesi gereken sözleşme kalemleri bakımından istemin kabulüne karar verilmesi ve ayrıca asıl davada sözleşmenin feshinin TRT bakımından haklı nedenle yapıldığının anlaşılmış bulunmasına göre de işbu davada cezai şartın sözleşeme hükmü nazara alınarak istenip istenemeyeceği değerlendirilerek cezai şart bakımından hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı birleşen davalarda davalı vekilinin tüm, asıl davada davalı birleşen davalarda davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle asıl davada davalı birleşen davalarda davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl ve birleşen davaların asıl davada davacı birleşen davalarda davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 292.659,69 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacı-birleşen davalarda davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davalarda davacıya iadesine, 04/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.