19. Hukuk Dairesi 2016/12166 E. , 2017/5995 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2011 model Wrangler Rubicon arazi aracını 28.02.2011 tarihinde davalıdan satın aldığını, aracın 31.01.2012 tarihinde kar yağışı sebebiyle kayarak hasara uğradığını, aracın tamir edilmek üzere Chrysler Jeep servisine çekildiğini, yedek parçaların yurt dışından gelmesinin beklendiği aradan 7 ay geçmesine rağmen parçaların temin edilemediğini, müvekkilinin aylarca araçtan faydalanamadığını ileri sürerek, davaya konu aracın misli ile değiştirilmesine, aracın kullanılamamasından dolayı şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili, 18.11.2015 tarihli duruşmadaki beyanında aracın misli ile değiştirilmesi talebinden vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu araçta imalattan kaynaklanan kusur ve ayıp bulunmadığını, aracın hasarının trafik kazasından kaynaklandığını, davacının kusurlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere, bilirkişi raporuna göre davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin aracın tamir edilmesi üzerine kurulu olan bir servis istisna akdi olduğu, taraflar arasındaki yapılmış yazılı bir servis tamirat (istisna) sözleşmesinin bulunmadığı ve davalı tarafça davacıya taahhüt edilmiş belirli bir vade ( Tamirat süresi)nin söz konusu olmadığı, davalı şirket tarafından davacı şirkete 31/05/2012 tarihinde 17.111,35 TL’lik ve 27/08/2012 tarihli ve 7.726,81 TL’lik iki adet fatura düzenlendiği ve fatura tarihi dikkate alındığında söz konusu araç üzerindeki tamirat işlemlerinin 27/08/2012 tarih itibari ile tamamlanmış sayılabileceğinin anlaşıldığını, dosya içerisinde davacının akidi olan davalı servise işte gecikme olduğuna dair bir başvuru ya da herhangi bir temerrüt ihtarı bulunmadığı, bu nedenle yapılan tamiratın geleneğe gere makul süreyi aşmasında dahi bu durum bir tacir olan davacı tarafından itiraza uğramadığı, davalı hakkında temerrüte ilişkin yasal imkanların kullanılmadığı, böylelikle vaki durumun zımni kabul ile bir sözleşme koşulu haline geldiği, bu nedenle 6 ay süren teminatın davacı şirket açısından akde aykırılık yaratan ve tazminat talep edilmesini sağlayan bir durum olmadığı kanaatine varıldığı, davacı şirketin dava konusu aracı kiralama işlerinde kullandığına dair dosyada herhangi bir belge bulunmadığı, aracın sahibi olan davacı şirket inşaat şirketi olup aracın tesliminde bir gecikme olsa dahi bundan kaynaklanan zararın araç kiralama rayicine göre belirlenmesinin dosya kapsamına göre uygun olmadığı, dosya kapsamından anlaşıldığı kadarı ile aracın davacı firma yetkilisinin hususi kullanımına tahsis edilmiş olduğu aracın günlük kullanımından öte daha çok motor sporlarında kullanılan bir araç olup davacının gördüğü zararı ispat etmesi gerektiği ve davacı şirket nezdinde bu aracın kullanılamamasından dolayı ne gibi bir zarar oluştuğu ve bu zararın miktarının ne olduğunun dosya içerisinden anlaşılamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.