4. Ceza Dairesi Esas No: 2016/13384 Karar No: 2020/10144 Karar Tarihi: 15.09.2020
Tehdit - kasten yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/13384 Esas 2020/10144 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, bir kişinin tehdit ve kasten yaralama suçlarından mahkumiyetine karar verildi. Temyiz başvurusu yapılan kararın incelenmesinde, Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi gereği, tebligatın bilinen en son adres esas alınarak yapılması gerektiği belirtildi. Ancak sanık tarafından süre tutum dilekçesi ile bildirilen ve daha önce de bilinen son adresine göre değil, MERNİS adresine doğrudan tebliğ yapıldığından, tebligatın usulsüz olduğuna karar verildi. Bu nedenle, sanık tarafından temyiz davası isteği hakkında şimdilik bir karar verilmediği ve dosyanın, tebliğ işlemi gerçekleştirildikten sonra tebliğ edildiğine dair evrak verilmesi halinde temyiz dilekçesi ile birlikte Daire'ye yollanması kararlaştırıldı. Kanun maddeleri ise Tebligat Kanunu'nun 10/2., 21/1., 21/2., 23/1-8 maddeleri ve Tebligat Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi olarak belirtilmiştir.
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gözetilmeksizin, sanık ..."in süre tutum dilekçesi ile gönderilmesini istediği gerekçeli kararın önce bilinen son adresine (duruşmada bildirdiği adres) göre tebliğe çıkarılması gerekirken, doğrudan MERNİS şerhli olarak MERNİS adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğe çıkarıldığı, muhtarın imzasına tebliğ işleminin yapıldığı ve bu nedenle de tebligatın usulsüz olduğu, Anlaşıldığından, sanık ..."in temyiz davası isteği hakkında şimdilik bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın, sanık ..."e usulünce tebliğ işlemi gerçekleştirildikten sonra tebliğ edildiğine dair evrak, verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenmek ve EK TEBLİĞNAME DÜZENLENDİKTEN sonra Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 15/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.