11. Hukuk Dairesi 2019/1751 E. , 2019/7819 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22/03/2017 tarih ve 2012/425 E- 2017/216 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 21/02/2019 tarih ve 2018/2048 E- 2019/166 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ..."in, 22.09.2011 tarihinde davalıya ait trene Söğütlüçeşme Tren Garında binmek isterken, peron ile vagon arasındaki boşluğa düşerek vefat ettiğini, davalının olayda kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, şimdilik davacı anne ve baba için 1.000,00"er TL maddi, her bir müvekkili için 100.000,00"er TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Islah yoluyla maddi tazminat talebini davacı anne ...için 11.067,57 TL’nin baba Yalçın için 10.574,32 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili kurumun olayda kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahemesince, davalının olayın meydana gelmesinde %10 oranında, davacıların murisinin %90 oranında kusurlu bulunduğu, davacı annenin 11.067,57 TL, babanın 10.574,32 TL destek tazminatı talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 11.067,57 TL, davacı ... için 10.574,32 TL olmak üzere toplam 21.641,89 TL maddi, davacı ... ve Yalçın için 10.000,00"er TL, davacı kardeş ...için 8.000,00 TL olmak üzere toplam 28.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsile karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekillerince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, yine her ne kadar 01.05.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6461 sayılı Kanun"la demiryolu tren işletmecisi olarak TCDD Taşımacılık A.Ş."nin kurulmasının öngörüldüğü, bu çerçevede anılan şirketin 14.06.2016 tarihinde kurularak tüzel kişilik kazandığı, anılan Kanun"un Geçici 1/2-b maddesinde, "(a) bendi kapsamında devredilen personel ile araç, gereç ve cihazlarla ilgili TCDD"ce taraf olunan işlem ve sözleşmelerde TCDD Taşımacılık A.Ş. taraf olur. Bu hususlara ilişkin olarak TCDD leh ve aleyhine açılmış olan davalar ile başlatılmış olan takiplerde TCDD Taşımacılık A.Ş. kendiliğinden taraf sıfatını kazanır. Söz konusu hususlarla ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce TCDD tarafından yapılmış iş ve işlemler sebebiyle açılacak davalar TCDD Taşımacılık A.Ş."ye yöneltilir." düzenlemesine yer verildiği açık ise de bu düzenlemenin yürürlükte bulunmadığı 13.08.2012 tarihinde açılan işbu davada, davacılar vekilince sunulan dava dilekçesinde, davalıdan müteselsilen tahsil talebinde bulunulduğundan, mahkemece tüm zararın davalı ... Müdürlükten tahsiline karar verilmesinde de bir isabetsizliğin bulunmadığı gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava, davacılar murisinin davalının işletimindeki trene bineceği sırada tren ile peron arasına düşmesi sonucu ve ölümü nedeniyle maddi ve manevi zarar istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davalının olayın meydana gelmesinde %10 oranında kusurlu bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerince yapılan istinaf istemi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, 01.05.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6461 sayılı Kanun"la demiryolu tren işletmecisi olarak TCDD Taşımacılık A.Ş."nin kurulmasının öngörüldüğü, bu çerçevede anılan şirketin 14.06.2016 tarihinde kurularak tüzel kişilik kazandığı, anılan Kanun"un Geçici 1/2-b maddesinde, "(a) bendi kapsamında devredilen personel ile araç, gereç ve cihazlarla ilgili TCDD"ce taraf olunan işlem ve sözleşmelerde TCDD Taşımacılık A.Ş. taraf olur. Bu hususlara ilişkin olarak TCDD leh ve aleyhine açılmış olan davalar ile başlatılmış olan takiplerde TCDD Taşımacılık A.Ş. kendiliğinden taraf sıfatını kazanır. Söz konusu hususlarla ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce TCDD tarafından yapılmış iş ve işlemler sebebiyle açılacak davalar TCDD Taşımacılık A.Ş."ye yöneltilir." düzenlemesine yer verildiği açık ise de, bu düzenlemenin yürürlükte bulunmadığı 13.08.2012 tarihinde açılan işbu davada, davacılar vekilince sunulan dava dilekçesinde, davalıdan müteselsilen tahsil talebinde bulunulduğundan, mahkemece tüm zararın davalı ... Müdürlükten tahsiline karar verilmesinde de bir isabetsizliğin bulunmadığı gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. Ancak, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, kararın usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması karşısında istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekir. Başka bir anlatımla İlk Derece Mahkemesi kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması üzerine başvurunun esastan reddine karar verilmesi gerekir. Yine aynı Kanun’un 353/1-b.2 maddesi “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir.” hükmünü haiz olup, anılan hüküm doğrultusunda gerekçede hata edilmiş ise Bölge Adliye Mahkemesince düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta ise Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi değiştirilmek suretiyle istinaf başvurularının esastan reddine dair karar verilmiştir. Ancak az önce de açıklandığı üzere gerekçede hata edilmiş ise Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde esastan red kararı verilmesi yerinde olmamış hükmün re’sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 04/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.