Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3869
Karar No: 2018/6130
Karar Tarihi: 22.03.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/3869 Esas 2018/6130 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2017/3869 E.  ,  2018/6130 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 17.09.2012 tarihinde davalı işyerinde teşhir elemanı olarak çalışmaya başladığını, davalı tarafça iş akdinin 30.12.2013 tarihinde feshedildiğini, 27.12.2013 tarihinde müvekkili rapor aldığı için işverenin kendisi ile anlaşılmayacağını belirterek tüm haklarının 05.02.2014 tarihinde ödeneceğini söylediğini, ibraname imzalanmasının istendiğini ancak ibranamede ödemelerin yapılmış olduğunun belirtilmesi üzerine müvekkilinin 5 Şubatta ödeneceği yazarsa imzalayacağını belirttiğini, bu ibare yazılmadığından müvekkilinin ibranameyi imzalamadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının müvekkili şirketin işçisi olduğunu, 7.09.2012-17.09.2013 tarihleri arasında belirli süreli hizmet akdi ile çalıştırılmak üzere işe alındığını, davacının hizmet akdinin 02.01.2014 tarihinde işçinin yapmakta ödevleri olduğu görevleri hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi sebebiyle feshedildiğini, davacının müvekkili şirket nezdinde ödenmeyen hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
    Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde davacının davalı işyerinde 07:00-19:00 saatleri arasında çalıştığı iddia edilerek fazla mesai ücreti talep edilmiş, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına itibarla davacının haftanın 3 günü 07:30-19:00 saatleri arasında, 3 günü ise 07.30-20.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek fazla mesai ücreti hesaplanmıştır.
    6100 sayılı HMK"nın 25. maddesi uyarınca hakim Kanunda öngörülen istisnalar dışında iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz. Bu düzenleme vakıa ile bağlılık ilkesi olarak kabul edilmektedir. Maddi vakıayla bağlılık kuralı gereğince hakim tarafların maddi vakıayla ilgili söylediği olguları dikkate almak zorundadır.
    Mahkemece, davacı tarafından dava dilekçesinde mesainin saat 19:00’a kadar sürdüğü beyan edilmesine rağmen haftanın 3 gününde mesainin saat 20:00’de sona erdiği kabulüyle hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla karar verilmesi maddi vakıa ile bağlılık kuralına aykırıdır.
    Öte yandan, dosyada mevcut taraflar arasında düzenlenen 14.09.2012 tarihli iş akdinde fazla mesai ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde bir hüküm bulunmaktadır. O halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yıllık 270 saatlik/aylık 22,5 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de hatalıdır.
    3-Dava kısmi eda külli tespit talepli belirsiz alacak davası niteliğinde olup, kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren faiz işleyeceği yasa gereği olmakla bu durum sonuca etkili değilse de, hüküm altına alınan ihbar tazminatı ve fazla mesai ücretleri yönünden dava ve ıslah ayrımı yapılarak faize karar verilmesi gerekirken, bu alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi isabetsizdir.
    4-Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK.nun 297/2. maddesine aykırı olup, infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi