2. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/25946 Karar No: 2017/3702
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/25946 Esas 2017/3702 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2015/25946 E. , 2017/3702 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece davalının eşine saygı göstermediği, aile sorumluluğunu taşımadığı gerekçesi ile boşanmalarına karar verilmişse de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı kadının boşanmayı gerektiren kusurlu bir davranışı kanıtlanamamıştır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ancak bu husus temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. 2-Temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. "İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır" (HMK m.141). Dava dilekçesi davalı kadına 11/08/2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı kadın süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Davalı kadın vekili 30/03/2015 tarihinde, yasal süresinden sonra yeni bir dilekçe sunarak tazminat ve nafaka talebinde bulunmuştur. O halde, davalı kadının maddi-manevi tazminat ve nafaka isteği ile ilgili olarak "karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.04.2017(Pzt.)