13. Hukuk Dairesi 2016/10656 E. , 2017/8669 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... vekili avukat ... ile davalı... İnş. Tic. Aş vekili avukat ... geldi. Diğer davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile 21.04.2005 tarihli kar ortaklığı sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme ile davalının ... Defterdarlığı ile imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmesine idari teknik ve her türlü iş için danışmanlık hizmeti vereceğinin ve karşılığında net karın %15 ine hak kazanacağının düzenlendiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bu hususu şimdi dava etmemekle birlikte sözleşmenin 6. maddesinde o zamana kadar yaptığı masraflar tutarı olan 1.500.000 USD masrafın vade şartları gerçekleştiğinde tarafına ödeneceğinin de düzenlendiğini ileri sürerek iş bu dava ile vade şartları gerçekleşmesine karşın tarafına ödenmeyen 1.500.000 USD masrafın tahsili için yaptığı takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Davalı, davacının sözleşmede düzenlenen edimlerini yerine getirmediğini, sözleşmenin 6. maddesinde yapılmış değil yapılacak masrafların kastedildiğini, gerek edimlerin gerekse masrafların ispat edilemediğini bu nedenle davacının kar payı ve masraf talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, sözleşmenin 6. maddesinin vade değil koşul içerdiği gibi, davacının sözleşme kapsamında edimini ifa ettiğini ispat edemediği için ücret ve masraf talep edemeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan 21/04/2005 tarihli kar ortaklığı sözleşmesi kapsamında davacının yaptığı masraf tutarı olan 1.500.000 USD ‘nin tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık sözleşmenin ilgili maddeleri kapsamında masraf tutarının istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Sözleşmenin “Enis’in giderlerinin karşılanması” başlıklı 6. maddesinde “ İdare ile yapılmış olan Sözleşme gereği işlerin yapılabilmesi ve fiilen işe başlandığının kabulü için; İdare ile yapılan sözleşmedeki gayrimenkullere ilişkin olarak Sözleşmede teklif edilen imar durumlarının yani 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planların ilgili belediyelerde onaylanması ve kesinleşmesi ve ayrıca mimarlar odası tarafından İhalenin iptali için açılmış/açılacak davaların idare ve ... lehine sonuçlanması ve İdare ile yapılan Sözleşmenin ifası için herhangi bir hukuki engelin kalmaması kayıt ve şartıyla...’in yaptığı masraf tutarı olan 1.500.000 USD ( Bir Milyon Beşyüz Bin ... Dolarını) ...’e ödeyecektir. ...’nın ödemeyi yapacağı tarih yukarıda belirtildiği üzere idare ile yapılan sözleşmenin ifası için herhangi bir idari veya hukuki engelin kalmadığı ve bu engellerin kaldırıldığı tarih olacaktır.” hükmü düenlenmiştir. Madde açıkça davacı ...’in “yaptığı” masrafların iadesi hususunu düzenlemiştir. Aynı sözleşmenin 7. maddesinde “iş bu sözleşme gereği...’e ödenecek ücretin belirlenmesine esas net karın tespitinde ... veya ... tarafından yapılmış 6. maddede yazılı olan vb. Masraflar ile bundan sonra yapılacak masraflar belgeye bağlanmamış olsa dahi dikkate alınacak , net kar bu masraflar düştükten sonra bulunacaktır” hükmü düzenlenmiştir. Bu maddede de açıkça “yapılacak” masraflara ilişkin irade belirtilmiştir. Burada araştırılması gereken 6. maddede davacı tarafından yapılmış olan 1.500.000 USD’nin adı geçen maddede belirtilen şartlar itibari ile istenip istenemeyeceği hususudur. Uyuşmazlık,...’in kar payını hak etmesi için geçerli olan yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği noktasında toplanmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece 6. maddede belirtilen hususların vade şartı olduğu dikkate alınarak bu şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin gerektiğinde yeniden rapor tesisi ile tespit edilerek sonucuna göre hüküm kurulması grekirken yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.