Esas No: 2022/5171
Karar No: 2022/12250
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/5171 Esas 2022/12250 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/5171 E. , 2022/12250 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı Hazine vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, davacının; dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 1534 parsel sayılı taşınmazını 17.02.2012 tarihinde üçüncü bir kişiye sattığı, tapuda yüzölçümü 276.062,00 m² olduğu halde kadastro çalışmaları sırasındaki tersimat hatası nedeniyle asıl yüzölçümünün 486.569,08 m² olarak 14.11.2019 tarihli işlem ile düzeltildiği, taşınmazı eksik yüzölçümü ile sattığını belirterek artan miktarın değerini TMK'nın 1007. maddesine göre talep etttiği anlaşılmış ise de, dosya kapsamına ve celbedilen tapu kaydına göre, dava konusu taşınmaza davacının 28.05.2004 tarihinde intikal ile malik olduğu, tapuda beyanlar hanesine 26.08.2008 tarih ve 977 sayılı işlem ile "Koordinatlarla hesaplanan alanı 487.205,20 m²'dir." ibaresi yazıldığı gibi davacı tarafından üçüncü kişi ile gerçekleştirilen satış senedinde de işbu ibarenin yazılı olduğu anlaşılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, TMK'nın 1007. maddesi koşulları oluşmadığından davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince davanı reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.