Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/30371
Karar No: 2016/1191
Karar Tarihi: 17.02.2016

Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2013/30371 Esas 2016/1191 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen yağma davasında, sanığın hüküm giydiği ancak cezasının infazı tamamlandığında TCK'nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı haklarından mahrum bırakılmasına karar verildiği belirtiliyor. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla TCK'nın 53/1-b maddesindeki \"seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan\" ibaresinin iptal edilmesi nedeniyle hükmün bozulması gerektiği vurgulanmış. Aynı zamanda suça konu malın değerinin azlığı nedeniyle cezadan indirim yapılırken CMK'nın 232/6.maddesine aykırı olarak hüküm fıkrasında uygulama maddesinin gösterilmemesine dikkat çekilmiş. Yağma suçu kasten işlenebilen bir suç olduğu için faydalanmak amacıyla hareket etmek gerektiği belirtilmiş ve manevi unsuru oluşmadığı için mahkûmiyet kararının bozulması gerektiği savunulmuş. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 53/1-a-b-c-d-e ve 53/3, CMK'nın 232/6, 6217 sayılı Kanunun CMK'nın 173. maddesi, ve Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar oldu.
6. Ceza Dairesi         2013/30371 E.  ,  2016/1191 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Üye .. .. .."un, sanık hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı kaldırılmadan açılan dava üzerine yargılamaya devamla hüküm kurulmasının usule aykırı olduğu yolundaki görüşü oyçokluğu ile reddedilerek yapılan incelemede;

Suça konu malın değerinin azlığı nedeniyle cezadan indirim yapılması sırasında, CMK.nın 232/6.maddesine aykırı olarak hüküm fıkrasında uygulama maddesinin gösterilmemesi, yerinde eklenmesi olanaklı yazım hatası kabul edildiğinden bozma nedeni yapılmamış,

Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Sanığın, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar TCK"nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; ancak, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyu üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

KARŞI OY:

1- Usul yönünden,

Sanık hakkında yapılan soruşturma sonunda, Cumhuriyet Savcısı ... ... tarafından 2011/3017 sayılı evrakta; 22.8.2011 tarihinde, yağma ve hakaret suçlarından 2011/2861 numaralı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesinden sonra, bu kararın onaylanmadığına, tebliğ edildiğine, itiraz üzerine kaldırıldığına veya yeni kanıtlar ortaya çıkması nedeniyle geri alındığına ilişkin bir kayıt bulunmamasına karşın, aynı Cumhuriyet Savcısı tarafından 13.11.2011 günlü iddianame düzenlenerek yağma suçundan 2011/206 sayılı iddianame ile kamu davası açılmıştır. Gerçekleştirilen incelemede, CMK"nın 172 ve devamı maddeleri uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesinden sonra UYAP üzerinde yapılmış bir işlem de görülmemektedir. Kovuşturmama kararının verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan 31.3.2011 günlü 6217 sayılı Kanunla değişik CMK"nın 173. maddesinde yazılı en yakın ağır ceza mahkemesince (18.6.2014 tarihli 6545 sayılı Kanunla gerçekleştirilen değişiklik sonrası bu merci, ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliği olarak değiştirilmiştir), bu karar kaldırılmaksızın ilgili Cumhuriyet Savcısının kendiliğinden, önceden verdiği kovuşturmaya yer olmadığı kararını kaldırarak iddianame düzenlemek suretiyle dava açması üzerine, yargılamaya (kovuşturmaya) devam edilerek karar verilmesinin,

2- Esas yönünden;

15.5.2011 olan suç tarihinde sanık .. ile mağdur ... evli olup, aralarındaki geçimsizlik nedeniyle ayrı yaşamakta ve boşanma davaları devam etmektedir. Sanık, konuşup barışmak için eşinin evinin önüne gitmiş, eşi işe gitmek için yola çıktığında barışma isteğini söylemiş, reddetmesi üzerine, başka bir erkekle görüştüğünü düşünerek, böyle bir görüşmenin/mesajlaşmanın olup olmadığını tespit etmek amacıyla çantasındaki cep telefononunu zorlayarak almış, çantasını mağdura geri vermiş; şikayet üzerine de cep telefonunu aynı gün karakolda teslim etmiştir.

Yağma suçu, kasten işlenebilen bir suçtur. Yağma suçunda, failin hırsızlık suçunda olduğu gibi faydalanmak kastı ile hareket etmesi gerektiği açıkça belirtilmemişse de, bu husus yağma suçlarında da aranmalıdır. Fail, malı tahrip etmek, bozmak ya da başka bir kasıtla hareket etmiş olursa, yağma suçunu işlemiş olmaz. Olayımızda sanığın, eşi olan mağdurun telefonunun arama listesini ve mesajlarını kontrol ederek, kiminle görüştüğünü/mesajlaştığını tespit etmek amacıyla aldığı sabittir. Dosya kapsamından, mağdurun telefonu satmak ya da kullanmak amacıyla aldığını kabul etmek mümkün değildir. Bu nedenle yağma suçunun manevi unsuru oluşmadığından, mahallî mahkemenin mahkûmiyet kararının,

Bozmayı gerektirdiği görüşündeyim.






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi