Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/745 Esas 2010/3309 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/745
Karar No: 2010/3309
Karar Tarihi: 17.06.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/745 Esas 2010/3309 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/745 E.  ,  2010/3309 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tesbiti ve Korunması
    ...ile ... Valiliği Milli Emlak Daire Başkanlığı aralarındaki zilyetliğin tesbiti ve korunması davasının kabulüne dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 10.03.2009 gün ve 939/535 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A RA R
    Davacı vekili, Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan 92 sayılı parsel üzerinde ev ve bahçe amaçlı olarak 20 yıldan fazla süreyle kullanılan yerlere ilişkin vekil edeni adına tapu tahsis belgesi olduğunu açıklayarak şahsi hakka dayalı olarak zilyetliğin tesbiti ve korunmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm; davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılmak mümkün değildir. Davanın TMK. nun 981 ve devamı maddelerinde yer alan zilyetliğin korunması davası olarak nitelendirilebilmesi için davacının şey (eşya) üzerinde fiili, ayni ve şahsi hakka dayalı üstün zilyetliğinin bulunması gerekir. Somut olayda, 92 sayılı parsel idari yoldan 1997 yılında davalı Hazine adına tapuya bağlanmış,öncesinin mera niteliğindeki yerlerden olduğu açıklanmıştır. TMK.nun 6.maddesi gereğince, herkes iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Davacının taşınmaz üzerinde TMK.nun 683.maddesi çerçevesinde mülkiyet hakkından kaynaklanan aynî bir hakkı bulunmamaktadır. Taşınmaz Hazineye ait olup, bu tür davalarda davacının şahsi hakka dayalı zilyetliğine üstünlük tanınamaz. Kaldı ki; davacı tapu tahsis belgesinden söz etmekle birlikte Pendik Belediyesi’nin karşılık yazısında davacı adına herhangi bir tahsis bulunmadığı bildirilmiş, davacı iddiasına dayanak olabilecek belgelerini dosyaya sunmamış ve iddiasını kanıtlayamamıştır. Davalı Hazine davada taraf olduğuna göre, TMK.nun 981 ve devamı maddelerinin somut olayda uygulama olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle zilyetliğin tesbitine ve korunmasına karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.