11. Ceza Dairesi 2021/2550 E. , 2021/2694 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK"nin 34/1, 230 ve 1412 sayılı CMUK"nin 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunun nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında gerekçesiz olarak mahkûmiyet hükmü kurulması,
2-Sanık hakkında 2008 ve 2009 yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından açılan kamu davasında sanığın özetle kendisinin imalat faaliyeti ile uğraşmadığını, sadece aracı olduğunu, bunun içinde küçük bir büro ile telefonun yeterli olduğunu, işyerinde kimsenin çalışmadığını, kendisinin telefonla işleri hallettiğini, alıcı ve gönderici firmalar arasında malların taşınıldığını bu nedenle elinde taşıma belgelerinin de bulunmadığını, 2009 yılında mal aldığı firmaların kendisine sahte fatura vermeleri nedeniyle doğal olarak satış yaptığı ihracatçı firmaların vergi iadelerinde sıkıntı çıktığını, bu nedenle mal alımı yaptığı faturaların hepsini düzelttiğini, kendisine KDV borcu çıkartıldığını, matrah artırımı da yaptığını, 450.000 TL civarı vergi borcu çıktığını, bunları ödemeye devam ettiğini, 6111 sayılı kanundan yararlandığı için defter ve belgelerinin hepsini yaktığını, bu nedenle ibraz edemediğini savunması karşısında maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
a)Öncelikle 2009 yılında sahte fatura düzenleme suçu yönünden suç tarihinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi amacıyla mükelleften mal ve hizmet satın aldığını beyan eden mükelleflerin en son verdikleri beyanname döneminin tespit edilmesi,
b)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi, aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının sorulması,
d)Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturayı düzenleyene ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları kullanan mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılıp karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3) Kabule göre de;
a) Sahte fatura düzenleme suçunda her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilmeden, hangi yıldan hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin tek hüküm kurulması,
b)5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 16/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.