20. Hukuk Dairesi 2019/4327 E. , 2020/1293 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 127 ada 11 parsel sayılı 407.776,24 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ... Devlet Ormanı niteliğiyle belgesizden Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., bu taşınmaz içinde zilyetliğinde bulunan 4000 m²"lik tarlasının kaldığını, bu kısmın adına tescili iddiasıyla sulh hukuk mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin krokide (C)=5983.92 m²"lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.05.2012 gün ve 2012/1613 E. - 2012/7649 K. sayılı kararıyla bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle ""Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; dava konusu ... köyü 127 ada 1 sayılı parselin tutanağının davanın açıldığı tarihte Kadastro Mahkemesinin 2007/364 Esasında davalı olduğu, bu davanın kararının Dairenin 20.12.2010 gün ve 2010/15338 E. -16111 K. sayılı kararı ile de onandığı anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi hükmüne göre “kadastro mahkemesinin yetkisi (görevi) her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği günde başlar.” Yine aynı Kanunun 27/1. maddesine göre “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmazlara ilişkin davalar hakkında o taşınmaz için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine resen devrolunur.” hükümleri getirilmiştir. Davanın açıldığı 23.08.2007 tarihinde taşınmazın tutanağı davalı olduğundan ve ortada iptal edilecek tapu kaydı bulunmadığından davaya bakma görevi kadastro mahkemesine aittir."" denilmiştir. Bozma sonrası sulh hukuk mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine dosya ... Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir.
Davacı ..., 127 ada 1 sayılı parsel içinde takriben 4000 m²"lik tarlasının kaldığını, bu kısmın adına tescili iddiasıyla sulh hukuk mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin krokide (B)= 4215.77 m²"lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiş Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.05.2012 gün ve 2012/1614 E. - 2012/7651 K. sayılı ilamıyla görev yönünden bozulmuştur. Bozma sonrası sulh hukuk mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine dosya ... Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir.
Davacı ... 23.08.2007 tarihli dava dilekçesiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve 517, 518 nolu vergi kayıtlarına dayanarak 127 ada 1 sayılı parsel içinde kalan yaklaşık 13000 m²"lik yere ilişkin sulh hukuk mahkemesinde dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüyle 127 ada 1 sayılı parselin kadastro bilirkişisinin 10.08.2011 tarihli krokisinde (A) harfi ile gösterilen 9089,02 m² ve (D) harfi ile gösterilen 3540,49 m² kısımlarına ilişkin tapu kaydının iptaliyle bu kısımların davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi ile Hazine tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18.10.2012 gün ve 2012/9327 E. - 11820 K. sayılı kararı ile mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği nedeni ile bozulmuş, mahkemece 14.03.2013 gün ve 2013/24 E. -144 K. sayılı kararı ile önceki karada direnilmiş, temyiz üzerine HGK"nın 11.03.2015 gün ve 2013/20 -1762 E- 2015/1016 K. sayılı kararı ile direnme kararı bozulmuş, bozma sonrası mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosya ... Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir.
Kadastro mahkemesince dava dosyaları birleştirilerek işbu dava dosyasına kaydedilmiştir. Yapılan yargılama sonunda Mahkemece; 1) Davacıların davalarının kabulüne,
2) ... ili, İvrindi ilçesi, ... mahallesinde bulunan 127 ada 11 (127 ada 1) parselin kadastro bilirkişisinin 25/04/2016 tarihli raporunun eki krokide (B) harfi ile gösterilen 4215 m²"lik kısmının ayrı bir parsel sayısı ile davacı ... ve ... oğlu 10/05/1962 doğumlu ... adına tespit ve tesciline,
3) ... ili, İvrindi ilçesi, ... mahallesinde bulunan 127 ada 11 (127 ada 1) parselin kadastro bilirkişisinin 25/04/2016 tarihli raporunun eki krokide (A) harfi ile gösterilen 9089 m² lik kısmının ve (D) harfi ile gösterilen 3540 m²"lik kısmının ayrı bir parsel sayısı ile davacı ... ve ... oğlu 15/07/1957 doğumlu, ... adına tespit ve tesciline,
4) ... ili, İvrindi ilçesi, ... mahallesinde bulunan 127 ada 11 (127 ada 1) sayılı parselin kadastro bilirkişisinin 25/04/2016 tarihli raporunun eki krokide (C) harfi ile gösterilen 5983 m²"lik kısmının ayrı bir parsel sayısı ile davacı ... ve ... oğlu 14/11/1967 doğumlu ... adına tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 127 ada 11 parsel sayılı taşınmazın (E) harfli bölümün orman sayılan yerlerden olduğu, taşınmazın (A), (B), (C) ve (D) harfli bölümlerinin ise orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, dava gerçek kişiler tarafından kadastro öncesi mahalli mahkemelerde açılmış olup, arazi kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmazın kadastro tutanakları davalı olduğundan , davada 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. maddesi gereğince hakimin re"sen araştırma yaparak malik ve vasıf hanelerini doldurması ve doğru sicil oluşturması gerektiğinden, kişilere verilen çekişmeli taşınmazlar yönünden nitelik belirlemesi yapılmadan tescil hükmü kurulması ayrıca (E) harfli bölüm ve geriye kalan kısım ile ilgili hüküm kurulmamış olması ve karar tarihinden sonra, 28.04.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi ile Orman Yönetimi 02/07/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan, bu Kanunda belirtilen görevleri kapsamında düzenlenen kâğıtlar sebebiyle damga vergisinden ve tapu ve kadastro işlemlerinden kaynaklanan döner sermaye hizmet bedellerinden muaftır, hükmü gereğince Orman Yönetiminin dava nedeniyle aleyhine harçlara hükmedilmesi, doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Yukarda açıklanan gerekçelerle hükmün 2, 3 ve 4. fıkralarında yer alan “tapuya kayıt ve tesciline” ibarelerinden önce gelmek üzere “tarla vasfı ile” ibaresinin eklenmesine,
5. fıkranın ilk paragrafının hükümden çıkarılarak yerine ""... ili, İvrindi ilçesi, ... mahallesinde bulunan 127 ada 11 (127 ada 1) parselin kadastro bilirkişisinin 25/04/2016 tarihli raporunun eki krokide (E) harfi ile gösterilen 574 m²"lik kısmının ayrı bir parsel sayısı ile orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline, 127 ada 11 sayılı parselden kalan kısmın tespit gibi tesciline, Orman Yönetimi harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına"",
6 ve 7. fıkralarının ilk paragrafının hükümden çıkarılarak yerine ""Orman Yönetimi harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına"" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/03/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.