16. Ceza Dairesi 2019/5524 E. , 2020/5334 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.07.2018 tarih ve 2016/288 - 2018/243 sayılı kararı
Suç : Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1-Sanıklar ..., ... hakkında;
"Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından" CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
2-Sanıklar ... ve ... hakkında;
5237 sayılı TCK"nın 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 5/1, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
3-Sanıklar ..., ..., Kanber Köse hakkında;
5237 sayılı TCK"nın 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 5/1, TCK"nın 62/1, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
4-Sanık ... hakkında ;
5237 sayılı TCK"nın 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 5/1, TCK"nın 62/1, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurusunun CMK 279/1-b maddesi gereğince süre yönünden reddi
Temyiz edenler : Sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafii, katılan ... Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı vekili
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;
Sanıklar hakkında tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık ... müdafiinin duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
İstinaf aşamasında ... hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan verilen kararın süresinde istinaf edilmediği görülmekle;
Katılan ... Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı istinaf talebinin T.C Cumhurbaşkanlığı Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü tarafından yerine getirildiği ve devamında dosyanın Bursa Muhakemat Müdürlüğü avukatı tarafından takip edildiği nazara alınarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının, vekil yerine, "Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü" belirtilmeksizin eksik adresli olarak, katılan ... Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına tebliğinin yapılmış olması nedeniyle, katılan vekilinin temyiz talebinin öğrenmekle süresinde olduğu anlaşılmakla, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Katılan ... Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığının, hükümete karşı suç ve Anayasayı ihlal suçları dışında kalan tüm suçlardan; suçların niteliği itibariyle suçtan doğrudan doğruya zarar görmedikleri ve bu nedenle de davaya katılma haklarının bulunmadığı ve davaya katılmalarına ilişkin verilen kararlar da hukuki değerden yoksun olup hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden katılan ... Cumhurbaşkanlığı vekillenin silahlı terör örgütüne üye olma suçuna yönelik temyiz istemlerinin CMK"nın 298. maddesi gereğince REDDİNE,
I-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında "Anayasal Düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından kurulan ayrı ayrı beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı anlaşılmakla; katılan ... Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı vekili temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafii, katılan ... Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı vekili temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler aşağıda belirtilen husus haricinde yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine karar verilen sanıklar hakkında doğrudan ve yalnızca TCK’nın 58/9. maddesi hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafii, katılan ... Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün denetimli serbestlik uygulamasına ilişkin kısmından “TCK’nun 58/6-7-8 ve 5275 sayılı Kanunun 108/4-5 maddeleri gereğince” ibaresinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın ikrarı ve dosya kapsamı ile İlk Derece Mahkemesinin gerekçesine göre, sanığın örgüt üyesi olarak kabul edilmesinde hukuki isabetsizlik bulunmadığından sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
Yurt dışına çıkmama şeklindeki adli kontrol hükümlerini ihlal ederek yurtdışına çıkmaya çalıştığı sırada yakalanan sanığın, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosunda 16.07.2019 tarihinde verdiği ifadesinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini bildirmekle, örgütte kaldığı süre, konum, faaliyetlerine uygun ve diğer örgüt mensupları hakkında bilgi vermesi, yine temyiz aşamasında verdiği dilekçelerde hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına yönelik iradesini devam ettirmesi karşısında, öncelikle sanığın duruşmada hazır edilerek etkin pişmanlık kapsamında etraflıca beyanları alınıp, vereceği bilgilerin örgüt içerisindeki kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve konumuna uygun faydalı bilgiler olup olmadığı, eldeki bilgilerle örtüşüp örtüşmediği ilgili birimlerden sorulup değerlendirilerek sonucuna göre hakkında 5237 sayılı TCK"nın 221/4-2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, bozma nedeni, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tahliye talebinin REDDİ ile tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.