9. Ceza Dairesi Esas No: 2014/541 Karar No: 2014/7002 Karar Tarihi: 09.06.2014
Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/541 Esas 2014/7002 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2012 yılında verdiği bir karara ilişkin olarak, 9. Ceza Dairesi tarafından yapılan değerlendirme sonucunda, kanun koyucunun \"sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri\" ifadesiyle 6352 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin uygulanma kapsamı bakımından düşünce ve kanaatin içeriğinden çok açıklama yöntemini dikkate aldığı ve suçların tek tek sayılması yerine düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri bağlamında işlenebilecek suçların işlenme biçimleri itibariyle bir düzenleme yapmayı amaçladığı belirtilmiştir. Bu çerçevede, eylemin işleniş yönteminin bizzat ayrı bir suç oluşturduğu ya da düşünce ve kanaati açıklamak bakımından mutad kabul edilemeyecek olması halinde geçici 1. madde hükmü uygulanamayacağı vurgulanmıştır. Sanığın \"silahlı terör örgütünün propagandasını yapma\" suçu nedeniyle yargılandığı davada, eylemin meşru bir \"düşünce ve kanaat açıklama yöntemi\" olduğu gözetilerek suçun tarihi ve işlenme yöntemi ile temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6352 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendiği ve bu nedenle sanık hakkında açılan davaya ilişkin olarak kovuşturmanın ertelenmesi gerektiği açıklanmıştır. Kararda geçen kanun m
9. Ceza Dairesi 2014/541 E. , 2014/7002 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 9 - 2013/387548 Mahkemesi : Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi Tarihi : 14.08.2012 Numarası : 2012/554 - 2012/450 Suç : Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kanun koyucunun “sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri” ifadesiyle, 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin uygulanma kapsamı bakımından; düşünce ve kanaatin içeriğinden çok açıklama yöntemini dikkate aldığı, cezanın tür ve miktarı itibariyle bir sınırlama yanında suçların tek tek sayılması yerine, düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri bağlamında işlenebilecek suçların işlenme biçimleri itibariyle bir düzenleme yapmayı amaçladığı anlaşılmaktadır. Kanun koyucunun yukardaki amacı gerçekleştirmeye çalışırken daha genel ve imkanlara işaret eden ifade biçimleri yerine “yöntem” ifadesini tercih etmesi üzerinde durulmalıdır. Bir amaca ulaşmak için izlenen yol, usul ve metot gibi anlamlara gelen “yöntem” ifadesi, Kanunun geçici 1. maddesi çerçevesinde ele alındığında, korunmak istenenin; her türlü düşünce ve kanaat açıklama biçimi olmadığı, aksine; bir eylemin bu kapsamda kalabilmesi için meşru olan ve düşünce ve kanaat açıklaması bağlamında mutad olan bir yöntemle işlenmiş olması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Buradan hareketle, eylemin işleniş yönteminin bizzat ayrı bir suç oluşturduğu veya düşünce ve kanaati açıklamak bakımından mutad kabul edilemeyecek olması halinde geçici 1. madde hükmü uygulanamayacaktır. Buna göre, sanığın 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesine uygun olduğu kabul edilen eyleminin mutad ve meşru bir “düşünce ve kanaat açıklama yöntemi” olduğu gözetilerek suçun tarihi ve işlenme yöntemi ile temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendiği ve bu nedenle sanık hakkında açılan davaya ilişkin olarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.