1. Ceza Dairesi Esas No: 2016/2014 Karar No: 2017/2189 Karar Tarihi: 07.06.2017
Kasten öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/2014 Esas 2017/2189 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın nişanlısının telefon açmasına sinirlenerek maktulün evine gidip onu şemsiyeyle darp ettiği, şemsiyenin demirinin maktulün sol meme başından girmesiyle ölümüne sebep olduğu olayda, sanığın öldürme kastıyla hareket etmediğine dair delil olmadığı, maktuldeki darbe sayısının tek oluşu ve öldürmeye elverişli mutat bir vasıtanın kullanılmamış olması nedeniyle sanığın eyleminin kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Mahkeme, haksız tahrik teşkil eden sözler nedeniyle asgari oranda haksız tahrik indirimi yapılması gerektiği gözetilmediği, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu ve verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediği gerekçeleriyle hükmü bozmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Türk Ceza Kanunu'nun 81, 53, 87/4, 29 ve 53. maddeleri.
1. Ceza Dairesi 2016/2014 E. , 2017/2189 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten öldürme HÜKÜM : TCK.nun 81,53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’nın maktul ...’a yönelik eyleminin sübutu kabul edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin duruşmalı incelemede ve temyiz dilekçesinde belirtilen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 1) Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, maktulün, nişanlısına telefon açmasına sinirlenen sanık ...’nın bir anda kızgınlıkla maktulün evine döndüğü, maktulün elindeki şemsiyeyle sanığa vurmak suretiyle darp ettiği, devamında sanığın buna engel olmaya çalıştığı, aralarında itişme esnasında bir şekilde şemsiyenin demirinin maktulün sol meme başından girmesiyle yaralanma sonucu öldüğü anlaşılan olayda; Sanığın öldürme kastı ile hareket ettiğine ilişkin delil olmadığı, maktuldeki darbe sayısının tek oluşu, öldürmeye elverişli mutat bir vasıtanın kullanılmamış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın eyleminin kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, 5237 sayılı TCK.nun 87/4. maddesi 2. cümlesi uyarınca ceza verilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde kasten öldürme suçundan hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini, 2) Maktul ...’ın, sanık ...’nın nişanlısını gece vakti uygunsuz bir saatte telefonla araması ve haksız tahrik teşkil eden sözleri etkisiyle eylemin meydana geldiği ve TCK"nun 29. maddesi uyarınca asgari oranda haksız tahrik indirimi yapılması gerektiği gözetilmeden oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle fazla ceza tayini, 3) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 07.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.
07/06/2017 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı n huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."nun yokluğunda 08/06/2017 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.