Esas No: 2022/257
Karar No: 2022/12296
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/257 Esas 2022/12296 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/257 E. , 2022/12296 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu ... İlçesi 514, 540, 547,551, 559 ve 566 parsel sayılı taşınmazların Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünün 07.06.1982 tarih ve 145/543 sayılı kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiği, dava konusu 514, 551, 559 ve 566 parsel sayılı taşınmazlar için tapu maliki ... adına noter tebliğleri çıktığı, tebligatların 12.01.1983 tarihinde köy muhtarı ...’a tebliğ edildiği, davacı murisi tapu maliki ...’ın 25.10.1979 tarihinde vefat ettiği, tebliğ tarihinde muhatap ölü olduğundan yapılan tebligatların geçersiz olduğu, 540 ve 547 parsel sayılı taşınmazlar için ise tapu maliki ...’ın mirasçılarına tebligatların çıktığı, davacı mirasçı ... adına çıkartılan noter tebligatlarının "muhatap tevziat saatlerinde hanede bulunmadığından 2 no.lu formül kapısına yapıştırılarak komşusu ...'a haber verilmiş köy bekçisi ...'e tebliğ edilmiştir." ibaresi ile tebliğ edildiği, dava konusu 514 parsel sayılı taşınmazdaki davacı murisi payının Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/340 Esas, 1984/1046 Karar sayılı kararı ile, 540 parsel sayılı taşınmazdaki payının Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/1510 Esas, 1989/7 Karar sayılı kararı ile, 547 parsel sayılı taşınmazdaki payının Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/1509 Esas, 1989/410 Karar sayılı kararı ile, 551 parsel sayılı taşınmazdaki payının Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/330 Esas, 1984/1235 Karar sayılı kararı ile, 559 parsel sayılı taşınmazdaki payının Kartal 2. Asliye Hukuk
Mahkemesinin 1984/359 Esas, 1985/220 Karar sayılı kararı ile, 566 parsel sayılı taşınmazdaki payının ise Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/335 Esas, 1984/1234 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 17 nci maddesi uyarınca davalı idare adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu 514, 551, 559 ve 566 parsel sayılı taşınmaz bakımından noter tebligatları ölü kişiye çıktığından, tebligatların geçersiz olduğu, 540 ve 547 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise " muhatap tevziat saatlerinde hanede bulunmadığından 2 nolu formül kapısına yapıştırılarak komşusu ...'a haber verilmiş köy bekçisi ...'e tebliğ edilmiştir." ibaresi ile tebliğ edilmiştir.
Davacıya 540 ve 547 parseller için 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesine göre tebligat yapılmış ise de; 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." hükmü yer almaktadır. Ayrıca tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan Tebligat Tüzüğü’nün 28 inci maddesinde; "Muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir." denilmiştir. Bu itibarla yapılan tebligatlarda muhatabın adreste bulunmama sebebi gösterilmemiş olup, yapılan tebligatlar geçersizdir.
Kamulaştırma Kanunu’nun 25 inci maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlar.
Davacı ve davacı murisi adına çıkartılan noter tebligatlarının yasa hükümlerine uygun olmadığı, bedelin de davacı tarafından alındığı ispatlanamadığı anlaşıldığından, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 gün, 30988 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 7 nci maddesi ve 09.06.2021 tarihinde kabul edilerek 19.06.2021 gün, 31516 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanun’un 20 inci ve 27 nci maddeleri ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek-3, Geçici 15 ve 17 nci maddesi ile;
Ek-3 ncü maddesi ile; "Mülga 31.8.1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanunu'nun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanun’un mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tablosundaki aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan bedel hak sahibine ödenir. (Ek cümle:9/6/2021-7327/20 md.) Bu hüküm, tebliği dâhil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri bulunmasına rağmen idare adına tescil edilmiş olan taşınmazlar hakkında da uygulanır.”
Geçici 15 inci maddesi ile “Mülga 6830 sayılı Kanunun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanun’un mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılmış ve devam eden davalar, Ek 3 üncü madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.”
Geçici 17 nci maddesi ile “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla bu Kanunun Ek 3 üncü maddesine eklenen cümle, bu cümleyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kanun yolu incelemesindekiler dâhil görülmekte olan davalarda da uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Bu durumda belirtilen Yasa hükmüne uygun şekilde değer belirleyen bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 20.09.2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
-MUHALEFET ŞERHİ-
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusunun kabulü ile Dairenin çoğunluk görüşü doğrultusunda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek-Madde 3 gereğinin yerine getirilmesi yönündeki bozma görüşüne katılmamaktayım. Şöyle ki;
Dairenin yerleşmiş uygulamalarına göre 6450 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’na göre yapılan kamulaştırmalarda malikin kamulaştırma tebliğinden veya ferağdan itibaren 30 günlük süre içerisinde bedele karşı dava açabilmesi mümkün iken (AYM’nin E. 2002/112, K. 2003/3-KT 10/04-2003) (AYM 2019/3667 E. 10.06.2015 tarihli kararlarında) kesinleşmiş kamulaştırma işleminde hak düşürücü sürelerin geçmesiyle malikin her türlü dava açma hakkının engellenmesi ve taşınmazın hiçbir karşılık ödenmeden idareye geçmesi mülkiyeti hakkının sınırlarını aşan, hakkın özünü zedeleyen ve Anayasanın 35. maddesinin ihlali niteliğinde bir durum olduğunun kabulü ile bankaya bloke edilen ihtilafsız kamulaştırma bedelinin ödenmesi yönünden açılan davalarda da kamulaştırmasız el atma olgusunun kabul edildiği gözetildiğinde 21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 gün 30988 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun'un 6. ve 7. maddesi ve 09.06.2021 tarihinde kabul edilerek 19.06.2021 gün 31516 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanunun 20. ve 27. maddeleri ile 2942 sayılı Yasaya eklenen Ek-3 ve Geçici 15. maddeleri ile getirilen düzenlemenin;
Mülga 31.08.1956 tarihli 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16. ve 17. maddeleri ile 2942 sayılı Kanun'un Mülga 16. ve 17. maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların, eski malikleri tarafından; idareler aleyhine kamu bankalarına bloke edilen ancak kendilerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedellerinin ödenmesi talebi ile açacakları davalarda uygulanması gereken hesaplama yöntemine ilişkin olduğunun kabulü gerekir.
Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır.
Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir.
Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan, eldeki kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı bu davada kamulaştırma bedelinin Kamulaştırma Kanunu'nun 11.maddesinde yer alan esaslara göre belirlenmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek-3 maddesinin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.