Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/7552
Karar No: 2019/14220
Karar Tarihi: 10.10.2019

Aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/7552 Esas 2019/14220 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, üvey kızı olan mağdurun bakım, eğitim ve destek olma yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle suçlu bulunmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 338. maddesine göre, üvey çocuklara da özen ve ilgi göstermekle yükümlü olan eşlere, velayeti kullanan eşe yardımcı olmak da düşmektedir. Sanığın mağdurun velayetini elinde bulundurduğu suç tarihinde böyle bir yükümlülüğü olduğu belirtilmiştir. TCK'nın 233/1. maddesi uyarınca suçlu bulunan sanık, 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 233/1. maddesi
- Türk Medeni Kanunu'nun 338. maddesi
- Türk Medeni Kanunu'nun 426. maddesi
- CMK'nın 253. maddesi
18. Ceza Dairesi         2017/7552 E.  ,  2019/14220 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    TCK’nın 233/1. madde ve fıkrasında “Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi, şikayet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmüne yer verilmiştir.
    Maddenin gerekçesinde, aile hukukundan kaynaklanan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün kapsamının Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirleneceği belirtilmiştir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun üvey çocuklar başlıklı 338. maddesinde “Eşler, ergin olmayan üvey çocuklarına da özen ve ilgi göstermekle yükümlüdürler.
    Kendi çocuğu üzerinde velâyeti kullanan eşe diğer eş uygun bir şekilde yardımcı olur; durum ve koşullar zorunlu kıldığı ölçüde çocuğun ihtiyaçları için onu temsil eder.” hükmü yer almaktadır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olayda, sanık ...’ın katılan ... ile boşandığı ve sanık ...’ın 02/12/2013 tarihinde sanık ... ile evlendiği, katılan ile sanığın müşterek çocukları olan 07/07/2001 doğumlu mağdur ...’ın velayetinin suç tarihinde sanık ...’da olduğu ve bu durumun sanık ... tarafından da bilindiği anlaşılmakla, tüm dosya kapsamı ve mevzuat hükümleri dikkate alındığında, sanık ...’ın sanık ...’ın ilk evliliğinden olan kızı mağdur ...’a karşı TCK’nın 233. maddesi kapsamında bakım, eğitim ve destek olma yükümlülüğü bulunması karşısında, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede;
    A- Sanık ...’a yükletilen aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın Kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından, sanık ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    B- Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyizinde gelince;
    Uzlaşma kapsamında kalan aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali suçuna ilişkin soruşturma evresinde, katılan ... ile katılanın annesi olan ... sanıkla uzlaşmak istemediğini belirtmişlerse de, katılan ...’ın uzlaşmaya ilişkin beyanda bulunduğu tarihte 15 yaşından küçük olması nedeniyle uzlaşmaya yönelik iradenin kanuni temsilcisi tarafından ortaya konulması gerekliliği karşısında, katılanın anne ve babasının boşandığı, velayet hakkının soruşturma işlemlerinin yapıldığı tarihte babada olduğu ancak velisi olan babanın aynı davada sanık olması nedeniyle mağdur ile aralarında menfaat çatışması bulunduğu da gözetilip, Türk Medeni Kanunu’nun 426. maddesi uyarınca katılan çocuğu bu davada temsil edebilmesi bakımından kendisine bir kayyım tayin ettirilmesi gerektiği düşünülmediğinden, soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğu anlaşılmış ise de, inceleme tarihi itibariyle katılanın 18 yaşını tamamlamış olması dikkate alındığında uzlaşmaya ilişkin irade katılan ... tarafından ortaya konulabileceğinden CMK"nın 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi