21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15111 Karar No: 2017/3956 Karar Tarihi: 15.05.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/15111 Esas 2017/3956 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/15111 E. , 2017/3956 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yaşlılık aylığı hesabının 01.07.1984 tarihinden itibaren prim günü üzerinden hesaplanması gerektiğinin tespitiyle, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının yurt dışındaki çalışmasına dair borçlanmasının 01.07.1984 tarihinden itibaren ileriye doğru ödediği prim günü kadar gerçekleştiğinin, yaşlılık aylığının da 01.07.1984 tarihinden itibaren ödenen prim günü üzerinden yeniden hesaplanması gerektiğinin ve davalı Kurumun doğru şekilde emekli maaşı ödemekte temerrüde düştüğününün tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile, "davacının borçlanma işleminin 01.07.1984 tarihinden itibaren 5300 gün olarak değerlendirilerek yaşlılık aylığının buna göre hesaplanması gerektiği, davalı Kurumun davacıya yaşlılık aylığını doğru şekilde ödemekte temerrüde düştüğünün tespitine, aksine kurum işleminin iptaline" karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının Almanya"daki çalışmasının 01.05.1980 tarihinde başladığı, 02.10.2012 tarihinde yurt dışında geçen çalışmasını borçlamak istediği, borçlanma talep dilekçesinde hangi tarihler arasındaki çalışmasını borçlanmak istediğini belirtmediği sadece "aylık bağlanması için yetecek süre" ve "yaşıma en uygun süre" seçeneklerini işaretlediği, yurt dışı borçlanmasını 04.02.2013 tarihinde ödediği, 01.03.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsis edildiği, yaşlılık aylığı mükteza tablosuna göre davacının yurt dışı borçlanmasının, yurt dışındaki çalışmanın son tarihinden itibaren geriye gidilmek sureti ile hesaplandığı anlaşılmaktadır. 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun"un 5.maddesine 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun"un 79.maddesi ile eklenen (yürürlük tarihi 08.05.2008) 1.fıkraya göre; "Yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek sahibinin ibraz edeceği ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır, bu tespitte 1 yıl 360 gün, 1 ay 30 gün hesaplanır." Somut olayda, davacının yurt dışı borçlanması yapmak istediğine dair dilekçesinde borçlanmak istediği tarihleri belirtmediği, davalı Kurum işlemine itiraz etmeden ödeme yaptığı ve buna göre yaşlılık aylığının tahsis edildiği, davalı Kurum tarafından yukarıda sözü edilen yasal mevzuata uygun olacak şekilde borçlanmasının mal edileceği yılların belirlendiği, Kurum işleminde hata bulunmadığı anlaşıldığından davacının artık yurt dışı borçlanma süresinin yeniden belirlenmesine ve buna göre aylığının yeniden hesaplanmasına dair talebinin kabul edilebilmesi mümkün değildir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.