9. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10548 Karar No: 2018/6084 Karar Tarihi: 22.03.2018
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/10548 Esas 2018/6084 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalının iş akdini haklı bir neden olmadan feshettiği iddiasıyla açılan alacak davasında, mahkeme davanın kısmen kabulüne karar verdi. Ancak karar gerekçesi yeterli görülmediği için temyiz edildi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi de kararın gerekçesinin yetersiz olması nedeniyle bozulmasına karar verdi. Kararda Anayasa'nın 141. Maddesi ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. Maddesi gereği yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği belirtilerek, kararın tamamen gerekçeli olarak verilmesi gerektiği vurgulandı. Kanun maddeleri ise Anayasa'nın 141. Maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. Maddesi olarak belirtilmiştir.
9. Hukuk Dairesi 2015/10548 E. , 2018/6084 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 02/09/2013 tarihinde makine operatörü olarak işe başladığını, iş akdinin 14/12/2013 tarihinde haksız nedenle feshedildiğini iddia ederek; ihbar tazminatı, ücret alacağı, mahrum kalınan haklar için tazminat ve eşit davranma borcuna aykırılık tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili; davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, eşit davranma borcuna aykırılık yapılmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Anayasanın 141 inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece gerekçede davacının iddiasına yer verilmesine rağmen davalının savunmasına yer verilmediği, davacının veya davalının iddia ve savunmalarının değerlendirilmediği, hangi hakkın hangi nedenle kabul edildiğinin açıklanmadığı, alacak kalemleri hakkında ayrı ayrı gerekçe oluşturulmadığı, sadece alınan bilirkişi raporuna atıf yapıldığı anlaşıldığından Anayasa’nın 141/3. Maddesi ile HMK’nin 297. Maddesinde belirtilen şekilde gerekçe taşımayan kararın bozulması gerekmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.