Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/2761 Esas 2021/1766 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2761
Karar No: 2021/1766
Karar Tarihi: 17.02.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/2761 Esas 2021/1766 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu mahkeme kararı, bir iş kazası nedeniyle rücuan tazminat davasına ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Davalılar ve davacı kurumun vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşılmıştır. Mahkeme, yasal düzenlemelere uygun olarak davacı kurumun talebi üzerine müteselsil sorumluluk esasına dayanarak davalıların toplam %62.5 oranında kusurlu olduklarını tespit etmiştir. Ancak Mahkeme, %50 kusur oranı ile hüküm vermiştir. Bu nedenle, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulması gerektiği belirtilmiştir. Ancak aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmadan düzeltilerek onanmıştır.
Kanun Maddeleri: Davanın yasal dayanağını oluşturan kanun maddeleri 5510 sayılı Kanun'un 21/1 ve 21/4 maddeleridir. İş kazası veya meslek hastalığına uğramasına birden çok kişinin birlikte kusurlarıyla neden olmaları durumunda, B.K.'nun 50. ve 51. maddeleri (6098 sayılı Kanun'un 61. ve 62. maddeleri) gereğince teselsül hükümleri kapsamında bu kişilerin birlikte sorumlulukları vardır. 146. maddeye (6098 sayılı Kanun'un 62. maddesine) göre, kendi payından fazlasını ödeyenin diğer müteselsil borçlulara karşı rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla, her bir borçlu yönünden kusurlarına karşılık gelen miktar ayrılmaksızın teselsül kurallarına göre sorumluluklarına karar verilmelidir. İş kazası veya meslek hastalığına birlikte sebebiyet veren sorumluların işveren ve üçüncü kişi olması durumunda ise, işverenin müteselsilen sorumlu ol
10. Hukuk Dairesi         2019/2761 E.  ,  2021/1766 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. ve ... ile ... Büyükşehir Belediyesi vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre temyiz eden davalılar vekillerinin tüm, davacı kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Kanunun 21/1 ve 21/4 maddesidir. Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığına uğramasına birden çok kişinin birlikte kusurlarıyla neden olmaları durumunda, B.K."nun 50. ve 51. maddeler (6098 sayılı Kanun"un 61. ve 62. maddeleri) gereğince teselsül hükümleri kapsamında bu kişilerin birlikte sorumlulukları vardır ve 146. maddeye (6098 sayılı Kanun"un 62. maddesine) göre, kendi payından fazlasını ödeyenin diğer müteselsil borçlulara karşı rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla, her bir borçlu yönünden kusurlarına karşılık gelen miktar ayrılmaksızın teselsül kurallarına göre sorumluluklarına karar verilmelidir. İş kazası veya meslek hastalığına birlikte sebebiyet veren sorumluların işveren ve üçüncü kişi olması durumunda ise, işverenin müteselsilen sorumlu olacağı tutar, 1. fıkra gereğince kendi kusur payı gözetilerek sorumlu tutulacağı miktarın (gelirin ilk peşin sermaye değeri X işverenin kusur oranı), üçüncü kişinin 4. fıkraya göre sorumlu olacağı tutar (gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı X üçüncü kişinin kusur oranı) ile toplamı kadar olmalı, kanun koyucunun getirdiği “gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı” sınırlaması karşısında üçüncü kişinin müteselsilen sorumlu tutulacağı miktarın ise, gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı ile işveren de dahil olmak üzere tüm davalıların kusurları toplamının çarpımı sonucu elde edilecek tutar kadar olması gerekmektedir. Bu yaklaşım ve uygulama, işvereni, iç ilişkide üçüncü kişiye rücu edemeyeceği miktarı Kuruma ödemek zorunda bırakmadığından da hakkaniyete uygundur.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, Mahkemece müteselsil sorumluluk esasına dayanılmış ise de, davalıların sorumlu oldukları %62.5 kusur karşılığına hükmedilmesi gerekirken %50 kusur karşılığına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki, aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün 1. bendinin silinerek yerine ""Davalıların toplam %62.5 oranında kusurlu olduklarının tespiti ile Davanın Kabulüne" ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekliyle DÜZELTEREK ONANMASINA, 17.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.