Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/3495 Esas 2019/13763 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3495
Karar No: 2019/13763
Karar Tarihi: 03.10.2019

Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/3495 Esas 2019/13763 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir çocuk hakkında hırsızlık suçundan verilen hükmün temyiz edilmesi sonucunda incelemeler yaparak, çocuğa verilen müdafinin zorunlu olduğu ancak çocuk tarafından haberdar edilmediği, müdafiin de duruşmalara katılmadığı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmediği sonucuna varmıştır. Bu nedenle hükmün açıklanamayacağı kararı verilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, şüpheli veya sanığın soruşturma ve kovuşturmanın her evresinde müdafii talep edebileceği gibi, zorunlu müdafinin görevinin hükmün kesinleşmesiyle son bulduğu, kendisine zorunlu müdafii atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda, zorunlu müdafiine yapılan tefhim veya tebliğin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayacağı belirtilmiştir. Bu çerçevede, 1412 sayılı CMUK'un 138, 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 149, 150. maddeleri uyarınca suçlu tarafından işlenen kasıtlı suç nedeniyle yapılan yargılama sonucu hükmün açıklanmasına karar verilebilir.
13. Ceza Dairesi         2019/3495 E.  ,  2019/13763 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Suça sürüklenen çocuk hakkında, Eskişehir 2. Çocuk Mahkemesi"nin 12.12.2013 tarih, 2013/108 Esas ve 2013/306 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararının 22.01.2014 tarihinde kesinleştiği ve suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suç sebebiyle yapılan yargılama sonucu anılan mahkeme kararının açıklanmasına karar verilmişse de, ayrıntıları Ceza Genel Kurulu"nun 18.03.2008 günlü 2008/9-7-56 ve 13.05.2008 günlü 2008/10-101-113 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, 1412 sayılı CMUK"un 138, 141 ve 5271 sayılı CMK"nın 149, 150. maddeleri uyarınca, şüpheli veya sanığın soruşturma ve kovuşturmanın her evresinde müdafii talep edebileceği gibi şüpheli veya sanık on sekiz yaşını doldurmamış yada sağır, dilsiz veya kendini savunamayacak durumda malul olursa istemi aranmaksızın müdafii atanacağı, baroca istem halinde veya yasa gereği zorunlu olarak atanan müdafiin görevinin hükmün kesinleşmesiyle son bulduğu, kendisine zorunlu müdafii atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda, zorunlu müdafiine yapılan tefhim veya tebliğin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayacağı, bu durumda zorunlu müdafiin sanığın lehine gibi görünen bazı işlemler yapmış olsa da; örneğin temyiz dilekçesi vermiş olsa dahi, hükmün sanığın kendisine de tebliğ edilmesi ve sanık tarafından temyiz dilekçesinin verilmesi halinde, temyiz isteminin kabul edilmesi gerektiği, bu çerçevede, suça sürüklenen çocuk ..."e Av. ..."ın zorunlu müdafii olarak atandığı, yargılama sırasında on sekiz yaşını doldurmuş olan suça sürüklenen çocuğun Sakarya Çocuk Mahkemesi’ndeki 12.10.2013 tarihli duruşmada müdafii istemediğini beyan etmiş olduğu ve savunmasının müdafii olmadan alındığı, hükmün ise suça sürüklenen çocuğun yokluğunda müdafii Av. ..."a tefhim edildiği, suça sürüklenen çocuğun duruşmalara katılmadığından baro tarafından atanan zorunlu müdafiden haberdar olmadığı, ilk yargılamada kendisine müdafii atandığından haberi olmayan suça sürüklenen çocuğa da tebliğ yapılması gerektiği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmediği anlaşılmakla hükmün açıklanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ...’ün temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 03.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.