15. Ceza Dairesi Esas No: 2020/1596 Karar No: 2020/10439 Karar Tarihi: 22.10.2020
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/1596 Esas 2020/10439 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, müvekkili tanığın satışa çıkardığı daireye talip olan katılanı bürosuna davet ederek, müvekkilinin daire için 42.000 TL istediğini söyleyerek, katılanın üzerinde bulunan parayı ve bir senet vermesini sağlamıştır. Ancak, sanık aldığı parayı müvekkiline vermemiş ve katılana da iade etmemiştir. Sanık, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddiasıyla mahkum edilmiştir. Ancak, Yargıtay kararıyla sanığın eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu belirtilmiştir. Bu sebeple, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, TCK'nın 155/2, 62, 50/1a ve 158/1-i maddeleri ile 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleri ve 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi gösterilmiştir.
15. Ceza Dairesi 2020/1596 E. , 2020/10439 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK" nun 155/2, 62, 50/1a. maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Avukat olan sanığın, müvekkili tanık..."in satışa çıkardığı daireye talip olan katılanı bürosuna davet ederek, müvekkilinin daire için 42.000 TL istediğini söylediği, katılanın da üzerinde 34.550 TL bulunduğunu, kalan kısım için senet verebileceğini belirtince sanığın, müvekkilinin parayı gördüğünde bakiyeyi almayacağını söyleyip parayı katılandan aldığı ve karşılığında aynı bedelde ödeme tarihi, lehtarı boş, borçlusu müvekkili olan bir senedi düzenleyerek katılana vermesine karşın, aldığı parayı müvekkiline vermediği gibi katılana da iade etmeyerek üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda; Sanığın tanık..."in avukatı olduğu, katılana tanıkla kendisini görüştüreceğini söyleyip bürosuna davet ettiği, eşi ve çocuklarıyla büroya giden katılana müvekkilinin gelmeyeceğini, kendisiyle muhatap olmalarını söylediği, katılanın ev bedelinden eksik paranın yanında olduğunu söyleyince, sanığın bu parayı tanığın aldığında kabul edeceğini belirtip katılandan parayı aldığı ve karşılığında senet verdiği, ancak daha sonra katılanın tanıkla karşılaşmasında böyle bir görüşmeden ve paradan haberi olmadığını söylediği, katılanın daha sonra sanığa ulaşamadığı anlaşılan olayda; sanığın eyleminin katılan ile arasında vekalet ilişkisi olmaması sebebiyle, TCK"nın 158/1-i. maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde suç vasfında hataya düşülmesi, Kabule göre de; Sanığa yüklenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 22/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.