21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1374 Karar No: 2017/3935 Karar Tarihi: 15.05.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/1374 Esas 2017/3935 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/1374 E. , 2017/3935 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 28/10/2010 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R Dava, davacının tahsis talebinin reddine ilişkin Kurum işleminin iptali ile davacının 28.10.2010 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalı Kurumun 09.03.2011 tarihli işleminin iptaline,davacının 28.10.2010 tarihi itibariyle emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmiştir. Uyuşmazlık davacının doğum tarihi 1941 olarak geçen işe giriş bildirgelerindeki çalışmaların davacıya aidiyetinin Kurumca tespit edilememesi nedeniyle bunların prim ödeme gün sayısı hesabında dikkate alınmaması sonucu aylık talebinin reddedilmesinden kaynaklanmaktadır. Somut olayda, 09.12.2013 tarihli Kurum yazısında, davacının sigortalı dosyasında doğum tarihi 1941 geçen işe giriş bildirgelerindeki hizmetlerin davacıya ait olduğu mahkeme kararı ile hüküm altına alındığı taktirde sigortalının 28.10.2010 tarihli tahsis talep dilekçesine binaen aylık bağlanması için gerekli sigortalılık süresi,yaş ve prim ödeme gün sayısı koşullarının oluştuğu belirtilmişse de ,02.07.2014 tarihli Kurum yazısında bu defa sigortalının 1961 yılında 12 gün,1962 yılında 223 gün ,1973 yılında 100 gün olmak üzere toplam 335 prim ödeme gün sayısı olduğunun bordrolardan anlaşıldığının belirtildiği ,yine 09.03.2011 tarihli yazıda davacının Kurumca ihtilaf bulunmayan toplam prim ödeme gün sayısının 2683 gün olarak gösterildiği, dosyada bulunan bilirkişi raporlarından ilkinde tüm işe giriş bildirgelerindeki imzaların davacıya ait olduğu kabul edilse bile 3600 prim ödeme gün sayısı bulunmadığı hesaplanmışken,diğer raporda davacının 3903 prim ödeme gün sayısı bulunduğu ve yaşlılık aylığına hak kazandığı kanaatinin bildirildiği,raporlar arasında çelişki bulunduğu, son raporda ayrıca prim ödeme gün sayısı hesaplanırken,davacının bir ay içinde 30 günü aşacak şekilde çakışan bildirimlerinin hesaba dahil edildiği ,açıklanan nedenlerle prim ödeme gün sayısının sağlıklı şekilde belirlenemediği anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, Sosyal Güvenlik Kurumundan davacının sigortalı dosyasında bulunan işe giriş bildirgelerinin ve bu işyerlerinin dönem bordrolarında bildirilen hizmetlerin tümünün davacıya ait olduğunun kabul edilmesi durumunda, 10.10.1961 sigortalılık başlangıç tarihinden davacının tahsis talebinde bulunduğu 28.10.2010 tarihine kadar geçen dönemdeki prim ödeme gün sayısını ve aylığa hak kazanıp kazanmadığını belirlemek bakımından tahsise esas cetvel düzenlenerek davacının prime esas gün sayısını net olarak bildirmesini istemek, raporlar arasındaki çelişkiyi gidererek aylık koşullarını değerlendirmektir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.