Taraflar arasındaki “su aboneliğinin tesisi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4. Tüketici Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 09.09.2011 gün ve 2010/1264 E. 2011/800 K. sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 20.02.2012 gün ve 2011/19291 E. 2012/3345 K. sayılı ilamı ile;
(…Davacı, Y. Mah. 1405 Sokak No:13 K./Ankara adresinde bulunan konutuna su aboneliği için davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, davalı kurumca binanın iskanının olmaması ve müteahhidin borçları nedeniyle abonelik işleminin yapılmadığını ileri sürerek su aboneliğinin sağlanmasına karar verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, iskana müracaat ve statik raporu bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir. Ne var ki; davadan önce 26.7.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren 5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 25.maddesinde 3194 Sayılı İmar Kanunu’na eklenen Ek Geçici 11. madde, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kanalizasyon kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara yol, su, elektrik, telefon vb. gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar geçici abonelik yapılabilir, Bu halde elektrik ve su bağlanması abone için kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak yapı ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12.10.2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanamaz" hükmü getirilmiştir.
Ayrıca Aski Tarifeler Yönetmeliği 30/d maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 6.maddesi (h) bendi gereğince; yapı ruhsatı bulunup da elektrik, doğalgaz ve telefon gibi kamu hizmetlerinin en az birinden yararlandığını ispatlamak koşuluyla, yapı kullanma izni için ilgili kuruma başvurulduğu halde izin verilmeme nedenlerinin sigorta prim veya vergi borçlarından kaynaklanması, binanın bazı kısımlarının yapı ruhsatına aykırı olması, binanın oturulan bölümleriyle ilgili olmayıp çevre düzenlemesi gibi eksikliklerden kaynaklanması halinde geçici abonelik yapılacağı kabul edilmiştir.
Dayanılan maddi vakıaları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak hâkime ait bir görevdir. (HUMK." nun 76.) Davacı, eldeki davada aboneliğin tesis edilmesini istemiş olup, yapı kullanma izin belgesi (iskan) olmadığından abonelik tesisi mümkün değilse de, "çoğun için de azı da vardır" kuralı uyarınca 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen Geçici Ek 11. maddesi uyarınca ve Aski Tarifeler Yönetmeliğinin 30/d ve 6.maddenin (h) bendi gereğince araştırma yapılması gerekmektedir. Davaya konu olayda, davacı tarafından temyiz dilekçesine ekli olarak Güven Yapı Denetim Tic Ltd.Şti tarafından verilen statik raporu fotokopisi ile aynı apartmanda başka bir daireye ait davanın kabulüne dair karar eklendiği anlaşılmaktadır. Öyle olunca Mahkemece bu husların yukarıda belirtilen husulara göre araştırılıp incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, su aboneliğinin tesisi istemine ilişkindir.
Davacı Y. Apartmanı Yöneticiliği adına H. Andıç dava dilekçesinde özetle; yöneticisi olduğu binanın müteahidinin iskan iznini almadığını, müteahidin davalı Kuruma olan borçları nedeniyle su aboneliğinin yapılamadığı ve binada yıllarca şantiye suyu kullanıldığını, Tüketici Mahkemelerinin verdiği geçici abonelik tesisine ilişkin kararlarla binada oturan tüm sakinlerin geçici su aboneliklerinin yapıldığını, ancak elektrik aboneliği bulunan kapıcı dairesinin, su aboneliği olmadığını, kapıcı dairesi kullanılamadığından kapıcı görevlendiremedikleri ve binanın genel temizliğinin yapılamadığını, dava konusu binanın fen ve sanat kurallarına uygun olarak inşa edildiğine ilişkin statik raporunun da mevcut olduğunu beyanla, geçici su aboneliği tesisini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aboneliğin borcu bulunduğunu, adres koduna göre kaçak su tutanağı tutulduğunu, ancak Yönetmeliğin 6/b maddesi ile 30/d maddesinin birlikte düşünülmesi gerektiğini, 6/b maddesi uyarınca müteahide ait su numarası, kimlik fotokopisi, kira kontratı veya tapu fotokopisi, elektrik, telefon veya doğalgaz faturalarından birisi ile bağlı olunan İmar Müdürlüğünden alınacak iskana müracaat yazısı ve statik rapor ile birlikte şahsen müracaat ederek Tarifeler Yönetmeliğinin 30/d fıkrasına istinaden inşaat hesap kesme işlemini yaptırmaları halinde, gerekli abonelik işlemlerinin yapılacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Yerel Mahkemece; dava konusu taşınmazın bulunduğu binanın iskan belgesi veya statik raporu bulunmaması nedeniyle davanın reddine dair verilen karar, davacının temyizi üzerine, Özel Daire tarafından yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuş, mahkemece; önceki gerekçe genişletilmek suretiyle ve aynı binadaki diğer dairelere ilişkin kararların davacı açısından müktesep hak oluşturmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine dair kararda direnilmiştir.
Direnme kararı davacı tarafından temyiz edilmektedir.
Uyuşmazlık, su aboneliği tesisi talep edilen konutun bulunduğu binanın statik raporunun bulunup bulunmadığı, varılacak sonuca göre geçici abonelik tesisinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. madde hükümlerine göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün olmayıp, dava konusu dairenin bulunduğu binanın yapı kullanma (iskan) izninin alınmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ne var ki, su aboneliği tesisine ilişkin talep, aynı zamanda aboneliğin geçici olarak tesisi talebini de kapsadığından, somut uyuşmazlığın bu yönden de ayrıca incelenmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle konuya ilişkin mevzuatın açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
26.07.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 25. maddesi ile 3194 Sayılı İmar Kanunu’na eklenen Geçici 11. madde,
“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kanalizasyon kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara yol, su, elektrik, telefon vb. gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar geçici abonelik yapılabilir, Bu halde elektrik ve su bağlanması abone için kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak yapı ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12.10.2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanamaz" hükmünü içermektedir.
Öte yandan, ASKİ Tarifeler Yönetmeliği’nin 30/d maddesinin yollamasıyla, anılan Tarifenin “Abonelik türleri” başlıklı 6/h maddesi,
“…Abonelerin gruplandırılmasıyla, tarifelerin uygulama esasları aşağıda açıklanmıştır.
...
Geçici aboneler:
...
Yapı ruhsatı bulunup da, elektrik, doğalgaz ve telefon gibi kamu hizmetlerinin en az birinden yararlandığını ispatlamak koşuluyla, yapı kullanma izni için ilgili kuruma başvurulduğu halde izin verilmeme nedeninin;
-Sigorta prim veya vergi borçlarından kaynaklanması halinde tüm bağımsız bölümlere,
...
-Binanın oturulan bölümleriyle ilgili olmayıp çevre düzenlemesi gibi eksikliklerden
kaynaklanması halinde tüm bağımsız bölümlere,
Yapı Kullanma İzni Belgesi alınıncaya kadar geçici olarak, kullanım türüne göre su verilen aboneliklerdir…”
Buna göre, yapı ruhsatı bulunup da elektrik, doğalgaz ve telefon gibi kamu hizmetlerinin en az birinden yararlandığını ispatlamak koşuluyla, yapı kullanma izni için ilgili kuruma başvurulduğu halde izin verilmeme nedenlerinin; sigorta prim veya vergi borçlarından kaynaklanması, binanın bazı kısımlarının yapı ruhsatına aykırı olması, binanın oturulan bölümleriyle ilgili olmayıp çevre düzenlemesi gibi eksikliklerden kaynaklanması halinde, geçici abonelik yapılacağı kabul edilmiştir.
Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, yapı kullanma izni verilmesi için gerekli belgeler Ankara İmar Yönetmeğinin 97. maddesinde belirtilmiş olup, anılan madde uyarınca yapı izni verilebilmesi için aranan koşullardan biri de; yapının ruhsat eki projelere uygun olarak kısmen veya tamamen bitirildiğini belirten ve fenni mesuller ile yapı denetim kuruluşlarının denetçi mimar ve mühendisleri tarafından imzalanan raporun düzenlenerek, ibrazıdır.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu binanın iskan izni alınmadığından su aboneliği tesisi mümkün olmamakla birlikte, davacının talebinin geçici abonelik tesisini de kapsadığının kabulü ile yapılan incelemede; binanın 12.12.2003 tarihli yapı ruhsatının bulunduğu, abonelik tesisi istenen kapıcı dairesinin elektrik ve doğalgaz aboneliği bulunduğu hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, yapı denetim kuruluşu tarafından hazırlanan yazı ile binanın ruhsat ve eklerine uygun olarak tamamlandığı, fen ve sanat kurallarına uygun olarak tamamlanan binada imara ve projeye aykırılık ve sakınca bulunmadığı belirtilmiştir.
Yapı denetim şirketi tarafından düzenlenen yazı, 3194 sayılı Kanun’un Geçici 11. maddesinin aradığı şekilde, binanın fenni gerekler yerine getirilerek tamamlanmış olduğunu belirttiği gibi, yine anılan yazının; binada bulunan diğer daireler yönünden verilen ve onanmak suretiyle kesinleşen kararlarda, statik rapor niteliğinde kabul edildiği ve dolayısıyla aynı binada bulunan diğer dairelere geçici su aboneliği sağlandığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında, binanın yapı ruhsatının ve iskan raporunda aranması gereken açıklamaların yer aldığı yapı denetim kuruluşu raporunun mevcut olduğu, dairenin elektrik ve doğalgaz abonelikleri bulunduğu, aynı binadaki diğer dairelerin geçici su aboneliklerinin yapıldığı ve dava dışı üçüncü kişilerce açılan ve aynı binada geçici su aboneliği yapılmasına ilişkin kararların kesinleştiği, yapı denetim kuruluşu yazısının anılan dosyalarda iskan raporu olarak kabul edildiği, ayrıca binadaki hukuksal durumu aynı olan değişik dairelere farklı nedenlerle abonelik tesisi yapılmaması da gözetilmek suretiyle, 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen Geçici 11. madde ve Aski Tarifeler Yönetmeliğinin 30/d ve 6/h maddeleri uyarınca yapılacak değerlendirme sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
O halde, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, aynı Kanunun 440. maddesi uyarınca hükmün tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.07.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.