23. Hukuk Dairesi 2015/1246 E. , 2016/600 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 05.11.2014 gün ve 6891 Esas, 6962 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının, genel kurul kararları ile belirlenen aidat borçlarını ödememesi nedeniyle toplam 86.652,91 TL’nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ortağı ve yetkilisi olduğu ... davacının inşa ettirdiği konutların taşeronu olduğunu, davacının hak ediş bedellerini ödeyememesi üzerine müvekkiline hak edişlere mahsuben 13 ve 14 no’lu dairelerin verildiğini, 26 no’lu daireyi de 3. şahıstan devir aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 28.02.2012 tarih ve 2011/3288 E., 2012/1470 K. sayılı ilamıyla, davacı vekilinin dava dışı eski kooperatif üyesi ... ile üye ... arasındaki becayişin dava değişimine ilişkin olduğunu ileri sürerek bilirkişi raporuna itiraz ettiği, öte yandan davalının borç ödemelerinde üyelik numarasının yazılı olduğun bildirildiğinden bu ödemelere ilişkin belgelerin değerlendirilmesi gerektiği, konu ile ilgili tüm bilgi ve belgeler, dava dosyaları, dava dışı ... hakkındaki icra takibine ilişkin dosya gözetilip, davacının rapora itirazları değerlendirilmeden hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 05.11.2014 tarih ve 6891 E., 6962 K. sayılı ilamıyla, davalının, davacı kooperatifin 84, 101 ve 110 numaralı ortağı olup, davacı kooperatif nezdinde üç payının bulunduğunun tartışmasız olduğu, davalı paylarından 84 ve 110 numaralı olanlarla ilgili olarak uyuşmazlık da bulunmadığı, zira, ... üyelikle ilgili davacı alacağının 24.831,25 TL, 110 numaralı üyelikle ilgili davalı borcunun 7.000,00 TL olduğunun tartışmasız olduğu, 101 numaralı üyelikle ilgili yapılan ödemeler ve davalının bakiye borcuna ilişkin olarak taraflar arasında ihtilaf bulunduğu, ... dava dışı olan, davalı ile birlikte Ataoğlu Inş. Ltd. Şti’nin ortağı bulunan, 105 numaralı paydaş ...’ya 18.06.2007 tarihinde tahsis edildiği, ..."nın bu pay nedeniyle 132.800,00 TL’yi 18.06.2007 tarihinde ödediği, ödeme makbuzunda ise, “...” ibaresinin yer aldığı, 105 numaralı paydaş dava dışı ... ile 101 numaralı paydaş olan ve kendisine ... daire tahsis edilen dava dışı ... daireleri becayiş ettiği ve becayişe ilişkin istemin 18.06.2007 tarihinde davacı yönetim kurulu kararı ile kabul edildiği, becayiş sonrasında 101 numaralı paydaş dava dışı ... payını davalı İ.. A..’ya 08.05.2008 tarihinde devrettiği, devir ile birlikte “6. Blok 14 numaralı daire” de davalı ..."nın uhdesine geçmiş ise de, becayiş öncesinde 105 numaralı ortak olan dava dışı Naci Ata’nın daire ismi belirterek yaptığı ödemenin de davalı uhdesine geçip geçmediği hususunun taraflar arasındaki ihtilafı oluşturduğu, kooperatiflerde tüm işlemler pay üzerinden yürütüldüğü, ortağın yaptığı aidat ödemeleri pay borcuna ilişkin olup, paya özgülenen konuta ilişkin olmadığı, her paydaşın yaptığı aidat ödemeleri, hangi paya ilişkin ise o pay aidat borcundan düşüleceği, bu durumda, mahkemece, 18.06.2007 tarihinde dava dışı ve 105 numaralı paydaş ... tarafından yapılan 132.800,00 TL’lik ödemenin, davalının 101 numaralı payı nedeniyle ödenmediğinin, dava dışı ...’nın 105 numaralı payı nedeniyle ödendiğinin kabulüyle, bilirkişiden bu doğrultuda davalının borcunun ne kadar olduğuna ilişkin rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek davacı yararına bozulmuştur.
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 08,40 TL harç ve takdiren 261,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.