Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2153
Karar No: 2018/6069
Karar Tarihi: 22.03.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2018/2153 Esas 2018/6069 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2018/2153 E.  ,  2018/6069 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, senetin iptali ile kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai, maaş zammı, geç ödenen maaşların %1 faizi, taahhütnameden kaynaklı tazminat, ek ders ücreti, boş ders doldurma ücreti, eğitim ödeneği, maaş kesintileri, Tübitak olimpiyatına öğrenci hazırlama ücreti, bilgi yarışmalarına öğrenci hazırlama ücreti, pansiyon nöbeti ücreti, gözetmenlik ücreti, kamp sorumlu öğretmenliği ücreti, seminer görevi ücreti, özel kurslarda ders ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI


    A) Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı vakfa ait Akev Kollejinde fen bilgisi öğretmeni olarak 01.09.1996-01.09.2007 tarihleri arasında kesintisiz- aralıksız çalıştığını, 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu"nun 3035 sayılı Kanun ile değişik 33 maddesine göre davacıya 11 yıl boyunca eksik maaş ödendiğini, davacının resmi okullarda çalışan aynı durumda olan öğretmen kadar aylık ücret almasının yasa gereği olduğunu, buna göre 11 yıldır eksik ödenen maaş ve eksik ödenen kıdem tazminatının ödenmesi gerektiğini, 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu"nun 3035 sayılı Kanun ile değişik 35 maddesine göre öğretmen maaşının gününde ödenmemesi halinde gün başına aylık ücretin %1 fazlası ile ödenmesi hükmü bulunduğunu, davalının davacının ücretini 11 yıl boyunca en az 25 gün hep geç ödediğini, davalının davacıdan 01/09/2005 tarihinde tek nüsha olarak 3 yıllık çalışma taahhütnamesi imzalatarak aldığını, bu taahhütnameye istinaden de davacıdan teminat olarak 21.000 TL bedelli tarihsiz ve açıklamasız bono aldığını, bu taahhütnameye göre davalıda 1 yıl daha çalışması zorunlu olan davacının sözleşmesinin tek taraflı ve geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini, taahhütnameye göre taraflar araısndaki sözleşmenin sona erme tarihinin 01/09/2008 olduğunu, davalının taahhütnameye aykırı hareket ederek davacının beklenen menfaatini yok etmesi nedeni ile 12 aylık maaşını ve 21.000 TL bedelli tarihsiz ve açıklamasız senedin iptaline karar verilmesi gerektiğini, davalıda her yıl öğretmen maaşlarına zam yapılmasına rağmen 2006-2007 öğretim yılında davacının maaşına zam yapılmadığını, bu zammın ödenmesi gerektiğini, 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu"nun 3035 sayılı Kanun ile değişik 33 maddesine göre davacıya ödenmesi gereken eğitim ödeneğinin 11 yıl boyunca hiç ödenmediğini, ama ödenmiş gibi Milli Eğitim Müdürlüğü"ne bilgi verdiğini, bu eğitim ödeneklerinin ödenmesi gerektiğini, 11 yıl boyunca her ay maaşından açıklamasız kesintiler yapıldığını, bu kesintilerin maaş bordrolarına yansıtılmadığını, son 1 yıl maaş kesintisi her ay için ayrı olarak 15 TL. olduğunu, işe başladığından beri rutin olarak davalının öğretmenlere imzalattığı iş aktinde haftalık 15 saat ders ücreti karşılığı maaş ödemesi kararlaştırıldı (öğretim elemanlarına mahsusu iş sözleşmesi, zümre toplantı tutanağı, zümre başkanlığı yazısı, zümre başkanının görevleri, haftalık çalışma programı) olmasına rağmen davacının haftada 25 saatin üzerinde derse girdiğini, dersler haricinde farklı işlerde görevlendirildiğini, karşılığının ödenmediğini; şöyle ki; 1 ay içinde en az 10 saat boş derse girdiğini, davalı tarafından her yıl düzenlenen kamp etkinliğine sorumlu öğretmen olarak 5 yıl katıldığını, her kamp etkinliğinin en az 15 gün sürdüğünü, sıra ile öğretmenler davacı dahil öğrencilerin başında 24 saat nöbet tuttuğunu, kamp boyunca öğretmenlerin en az günde 15 saat bilfiil çalıştırıldığını, 9 yıl boyunca haftada 2 saat sınıf öğretmenliği yaptığını, 11 yıl eğitsel kol çalışmalarına haftada 2 saat girdiğini, 11 yıl klüp çalışmalarına haftada 2 saat girdiğini, TÜBİTAK"ın olimpiyatlarına 1999-2001 arası 3 öğretim yılında haftada 6 saat öğrenci hazırladığını, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı"nın İlköğretim Okulları arası çşlüş duınysuluınzu 4 öğretim yılında haftada 4 saat öğrenci hazırladığını, kız erkek yatılı öğrencilerin kaldığı pansiyonda 4 öğretim yılında ayda 1 gece nöbet tuttuğunu, bu görev içinde etüt dersleri de verdiğini, 11 öğretim yılında davalıdaki sınavlara soru hazırlayan komisyonda çalıştığını ve sınavlarda gözetmenlik yaptığını, yılda en az 8 defa haftada 5 saat komisyon görevi ve gözetmenlik görevi yaptığını, okulun açılışından önce ve kapanışından sonra 2 hafta seminerde görevlendirildiğini, 11 öğretim yılında haftada 15 saat 1 öğretim yılında da 60 saat seminerlerde çalıştığını, Salı ve Perşembe günleri en az 2 saat okul müdürünün yaptığı gündemsiz rutin toplantılara katıldığını, davalının tüm öğretmenlere afiş yapıştırma, davetiye ve reklam broşürü dağıtma görevi yaptırdığını, her yıl okul kapanışında düzenlenen pilav gününde ayran dağıtmak zorunda kaldığını, hem sabah ve hem akşam serviste sorumlu öğretmen olarak en az 1 saat olmak üzere günde 2 saat servis sorumlu öğretmenliği yaptığını, yaz tatillerinde kuruma yeni alınacak öğretmen seçimi komisyonunda 20 şer günden 5 yaz tatili çalıştığını, bu görevi günde en az 10 saat sürdüğünü, 2 öğretim yılında ayda 1 defa etüt nöbetçisi olduğunu, bu dersler öğretim saatinin bitimi ile başladığını, özel kurslarda ders okuttuğunu, davalının her yıl Ağustosta yaz kursu açtığını, davacının 2002 ila 2006 arasında bunlarda ders verdiğini, yılda 1 ay açılan bu kurslarda her hafta 6 saat ders verdiğini, davalının her öğretim yılında hafta sonu kursu açtığını, davacının 11 yıl bu kurslarda çalıştığını, bu kursların yılda 8 ay devam ettiğini, davacının her hafta 4 saat derse girdiğini, davalının her öğretim yılında akşam kursu açtığını, davacının 7 yıl boyunca bunlarda çalıştığını, yılda 8 ay devam eden bu kurslarda haftada 6 saat derse girdiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek senetin iptali ile kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai, maaş zammı, geç ödenen maaşların %1 faizi, taahhütnameden kaynaklı tazminat, ek ders ücreti, boş ders doldurma ücreti, eğitim ödeneği, maaş kesintileri, Tübitak olimpiyatına öğrenci hazırlama ücreti, bilgi yarışmalarına öğrenci hazırlama ücreti, pansiyon nöbeti ücreti, gözetmenlik ücreti, kamp sorumlu öğretmenliği ücreti, seminer görevi ücreti, özel kurslarda ders ücreti alacaklarını istemiştir.
    B)Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, taleplerin zamanaşımına uğradığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Mahkeme"nin yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verdiği, verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2017/19466 Esas 2017/6928 Karar sayılı bozma ilamı ile ..." 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Somut uyuşmazlıkta, Mahkeme tarafından verilen ilk kararın Yargıtay 7. Hukuk Dairesi"nin 2014/3201 Esas sayılı bozma ilamı ile davacı temyizi üzerine, davacının aşağıdaki bozma nedenleri haricindeki temyiz nedenlerinin yerinde olmadığından bahis ile bozulmuştur. Bozma konuları itibari ile, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi"nin kararının içeriği; “3-Davacı işyerinde fen bilgisi öğretmeni olduğunu, aynı zamanda zümre başkanı olarak çalıştığını ancak çalışmasının karşılığı olarak kıdem tazminatı farkı, ücret, ücret zammı, ücretin geç ödenmesinden kaynaklanan gecikme zammı, boş ders doldurma, eğitim ödeneği, maaş kesintisi, nöbet, kamp, seminer ücretleri gibi birtakım işçilik alacaklarının ödenmediğini belirterek davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı, davacının çalışmasının karşılığının tamamının ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.Mahmece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiştir.Taraflar arısında, eğitim öğretim ödeneği, maaşların gecikmeli ödenip ödenmediği, davacının ek ders ücretine hak kazanıp kazanamadığı ve zümre başkanı olması nedeniyle sahip olduğu haklar ve bunların karşılığının ödenmediği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.Somut olayda davacı kendisine eğitim öğretim ödeneğini belirterek bu alacağının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre ise, ücret bordrolarında davacıya eğitim öğretim ödeneği ödemesi yapıldığı anlaşıldığından talebin reddine karar verilmiştir. Ancak eğitim öğretim ödeneği mevzuat gereği eğitim yılının başında ve bir kere verilmektedir. Davacıya yapılan eğitim öğretim ödeneği ödemeleri ise bordrolardan anlaşıldığı üzere yıl içerisinde birden fazla yapılmıştır. Bu nedenle mahkemce yapılması gereken davacının bordrolarında eğitim öğretim ödeneği adı altında yapılan ödemelerin yıl içerisinde birden fazla kez yapılmış olması ve miktarları da göz önüne alınarak gerçekten eğitim öğretim ödeneği olup olmadığı noktasında arıştırma yapmak ve çıkacak sonuca göre yeniden bir karar vermektir.Mahkemece, davacının ücretin geç ödendiği dosyadan anlaşılamadığından gecikme faizi talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak bu tespit yapılırken davacının banka hesap kayıtları incelenmemiştir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken davacının maaşının mevzuatta öngörülen zamanlarda ödenip ödenmedğinin tespitini yaparak davacının bu talebi hakkında yeniden bir karar vermektir.Davacı fazladan girmiş olduğu derslerin, yaz kampı görevlendirmelerinin, seminer çalışmaları gibi çalışmalarının karşılığının kendisine ödenmediğini belirtmiştir. Mahkemece, davacının yaptığı bu çalışmaların karşılığının kendisine imzalı bordrolarda gösterilerek ödendiği belirtilerek taleplerin reddine karar verilmiştir. Ancak dosyada işveren tarafından düzenlenmiş olan birtakım belgelerle davacının bu çalışmaları yaptığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken hukukçu ve eğitimci bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetinden tekrar bir rapor aldırmak suretiyle, imzalı bordrolarda gösterilenden daha fazla bir çalışmasının olup olmadığının tespiti ve eğer daha fazla bir çalışma varsa bunu hüküm altına almak, imzalı bordrolarda ek ders ödemesi olmayan aylar için ise her türlü delille ispatı mümkün olacak şekilde davacının taleplerini yeniden değerlendirip bu konuda tekrar bir karar vermektir.Davacının çalıştığı dönemde bir süre zümre başkanı olarak çalıştığı sabittir. Davacının sırf zümre başkanı olması nedeniyle mevzuat gereği birtakım farklı uygulamalara tabi olduğu aşikardır. Bu nedenle aldırılacak yeni bilirkişi heyeti raporunda davacının zümre başkanı olması nedeniyle çalışması ve bunun karşılığı olarak kazandığı haklarının olup olmadığının da tespit edilmesi gerekecektir. Mahkemce belirtilen bu hususlar yerine getirilmeksizin, alanında uzman olmayan bilirkişiler tarafından hazırlanan ve hüküm kurmaya elverişli olmayan raporlara itibar edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde olduğu, bozma ilamı üzerine verilen eldeki kararda, maaş farkı/maaş zammı alacağı, maaş farkı/maaş zammı alacağı iddiasına dayandırılan ve bozma dışında kalan fark kıdem tazminatı, taahhütnameden kaynaklı tazminat alacağı talepleri bozma konusu yapılmadığından, reddedilmesi gerekirken kabulü hatalıdır. 4-Eğitim ödeneği bakımından, davaya karşı süresinde ileri sürülen zamanaşımı def"i gözetilerek 06/06/2016 havaleli bilirkişi raporunda brüt 1290 TL. hesaplanmasına rağmen Mahkeme hükmünde bu miktar aşılarak karar verilmesi hatalıdır.5-Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır. Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.’un 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir. HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.Somut uyuşmazlıkta, Mahkeme kararında yeterli gerekçe oluşturulmamasıda hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesi ile bozma kararı verildiği, Mahkeme"nin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi"nin bozma ilamına uyduğu, Yargıtay bozma ilamı ışığında; Yargıtay bozma ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilerek brüt 1290,00 TL eğitim ödeneğinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının maaş farkı-maaş zammı talepleri ile fark ve kıdem tazminatı ve taahhütnameden kaynaklı tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile eğitim ödeneği talebinin kabulüne, maaş farkı-maaş zammı talepleri ile fark ve kıdem tazminatı ve taahhütnameden kaynaklı tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    D)Temyiz:
    Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E)Gerekçe:
    1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
    a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
    b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
    c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
    ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
    d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
    e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi içermesi,
    Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
    Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 10/10/2012 tarihli ve 2012/9-851 Esas-2012/705 Karar sayılı kararında özetle; bozmadan sonra yapılan yargılama sonucunda verilecek kararlarda, bozma konusu yapılmasa da her bir taleple ilgili olarak yeniden ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir.
    Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu nedenle bozma kararından sonrada Mahkemece HMK.nun 297. maddesinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır.
    Somut uyuşmazlıkta, Dairemizin 19/04/2017 tarihli bozma ilamına yerel Mahkeme tarafından uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde, bozma ilamı sonrasındaki kazanılmış usuli müktesep haklar da korunmak suretiyle, dava konusu yapılan tüm alacak kalemleri hakkında yeniden hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
    Bu bağlamda, Dairemizin 19/04/2017 tarihli 2017/19466 Esas sayılı bozma ilamı ile ilk derece Mahkemesi kararı, evvelce Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin2014/3201 Esas sayılı bozma ilamına göre ilk derece Makemesi"nin 2014/624 Esas sayılı kararının 2,3,9,10 numaralı bendlerinde hüküm altına alınan alacaklar olan kıdem tazmiantı, maaş zammı, maaş alacağı, taahhütnameden kaynaklanana tazminat taleplerinin reddinin gerektiği, ilk derece Makemesi"nin 2014/624 Esas sayılı kararının 11 numaralı bendinde yer alan eğitim ödeneği alacağı bakımından zamanaşımı savunması gözetilerek brüt 1290 TL olarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. İlk derece Makemesi"nin 2014/624 Esas sayılı kararının talep edilen alacak kalemlerine ilişkin hükümleri Dairemizin 2017/19466 Esas sayılı bozma ilamı dışında kalarak kesinleşmiştir.
    Neticeten, hakkında hüküm kurulan kıdem tazminatı, maaş farkı-maaş zammı, taahhütnameden kaynaklı tazminat, eğitim ödeneği taleplerinin yanısıra, **senetin iptali, ücret, fazla mesai, geç ödenen maaşların %1 faizi, ek ders ücreti, boş ders doldurma ücreti, maaş kesintileri, Tübitak olimpiyatına öğrenci hazırlama ücreti, bilgi yarışmalarına öğrenci hazırlama ücreti, pansiyon nöbeti ücreti, gözetmenlik ücreti, kamp sorumlu öğretmenliği ücreti, seminer görevi ücreti, özel kurslarda ders ücreti talepleri hakkında da Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin ve Dairemizin bozma ilamlarına uyulmakla oluşan usuli müktesep haklar da korunmak suretiyle, yeniden hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
    2-Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
    Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.’un 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
    HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
    Somut uyuşmazlıkta, bozma ilamı içeriği özetlendikten sonra “Mahkememizce bozma ilamı üzerine dava dosyası yukarıdaki esas kaydı yapılarak usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuş ve yargılamaya devam olunmuştur. Tüm deliller ve değerlendirmeler ile Yargıtay bozma ilamı ışığında; Yargıtay bozma ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilerek Brüt 1290,00 TL eğitim ödeneğinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının maaş farkı-maaş zammı talepleri ile fark ve kıdem tazminatı ve taahhütnameden kaynaklı tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” şeklinde yazılan gerekçe yetersizdir. Yukarda belirtilen ilkelere uygun olarak dava konusu talepler hakkında ayrı ayrı gerekçe yazılmalıdır.
    F)SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi