6. Ceza Dairesi 2015/8494 E. , 2016/1165 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yaralama
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 22.Ceza Dairesinin 09/10/2015 tarihli görevsizlik kararı ile Daireye gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1- Sanığın annesi olan mağdur ..."nin olayın hemen akabindeki kolluk anlatımında: “...08.01.2010 günü saat 18.00 sıralarında ... benden para istedi, ben de vermedim, bunun üzerine beni dövmeye başladı. Ben de kızım ..."yi aradım. ... geldi. ..., ..."ye saldırdı ve sopa ile dövmeye başladı. Sonra elindeki bira şişesini ..."nin boğazına dayadı. ..."nin cebine eline soktu, fakat para alıp almadığını bilmiyorum. Benim kolumu da kıvırdı ve benim 200.-TL paramı aldı ve gitti.” şeklinde beyanda bulunduğu; buna karşılık mağdurun kovuşturma aşamasında alınan beyanlarında: “...oğlum olan sanık beni yağmalamış değildir, vurduğu doğrudur ancak yağma söz konusu değildir, ben kızgınlıkla o şekilde ifade verdim, paramı zorla alması söz konusu değildir.” şeklinde beyanda bulunduğu;
Sanığın kardeşi olan mağdur ..."nin de olayın hemen akabindeki kolluk anlatımında: “...08.01.2010 günü ben evde idim, saat 18.00 sıralarında üvey kardeşimin kızı beni aradı ve "Hala yetiş babam annemi bıçakladı" dedi. Ben de hemen eve gittim. Ben “Anneme neden vurdun” diyerek kardeşime saldırdım, fakat vuramadım. ..., sopa ile bana bir tane vurdu, ben yere düştüm, sopa ile bana defalarca vurdu, ben elinden kurtulmak için odaya geçtim. ..., beni koltuğun üzerine yatırdı ve montumun cebindeki 150 TL"mi alarak gitti.” şeklinde beyanda bulunduğu; buna karşılık mağdurun kovuşturma aşamasında alınan beyanlarında: “... gelinimizin bana annem ile sanığın kavga ettiklerini telefonla bildirmesi üzerine gittiğimde annemin burnunun yan tarafında kan gördüm, onun üzerine ben de kızdım ve aşağıda benim oğlum ile sanığın kızının kavga ettiklerini görünce yanlarına gittim ve sanığın kızına vurdum. Sanık da bana vurdu. Sonradan öğrendiğime göre annem de burnunun kenarını kaşıyarak kanatmış. Abim olan sanığın annemde alacağı varmış, o nedenle aralarında tartışma çıkmış, ben de kavga büyümesin diye abime para verdim, ancak para vermek her hangi bir şekilde zora dayanmamaktadır. Zaten beni dövmesi olayı da yukarıda söylediğim gibi para verilmeye yönelik olmayıp onun çocuğuna vurmamdan kaynaklanmaktadır. Başka türlü benim veya annemin parasını almış değildir.” şeklinde beyanda bulunduğu;
Sanığın kovuşturma aşamasındaki savunmalarında özetle: “...benim kızım ... ... ile üvey kardeşim ... kavga ediyorlardı, ben de aralarına girdim, bir tokat kızıma bir tokat da üvey kardeşime vurdum, ayırdım, sonra da oradan ayrıldım, iddialar kesinlikle doğru değildir. Kesinlikle para almadım, hatta olayın üzerine ... ... geldi, ... ... ...."nin amcasının kızıdır, hatta o da onları ayırdı, ben iddia edildiği gibi kesinlikle para almadım.” şeklinde beyanda bulunmuş olduğunun anlaşılmış olması karşısında;
Öncelikle, sanığın savunmalarında ve mağdur ..."nin beyanlarında isimleri geçen ... ... ile ... ... isimli şahısların olay hakkında usulüne uygun olarak beyanları tespit edilip, sonucuna göre suç vasfının tayin ve tespiti gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hükümlülük kararı verilmesi,
2- TCK"nın 53.maddesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, bu hususun yeniden değerlendirilmesi lüzumu,
3- Kabul ve uygulamaya göre,
Sanığın, kardeşi olan mağdur ... ..."a yönelik kasten yaralama suçunu silahtan sayılan sopa ile işlediği gözetilmeden, TCK"nın 86/3-a-e maddesi yerine, yazılı şekilde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.