5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/11762 Esas 2020/10296 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11762
Karar No: 2020/10296
Karar Tarihi: 07.09.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/11762 Esas 2020/10296 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan verilen mahkumiyet hükmü temyiz edildi. Temyiz isteği reddedilerek hükmün esasına geçildi. Ancak sanığa yokluğunda verilen hükümün adli tatile rastladığı ve temyiz süresinin tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatıldığı gerekçesiyle tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmedi. Yapılan incelemede, 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, ayrıca aynı Kanun'un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği belirtildi. Bu nedenle, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Kararın bozulması ve yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması için dosyanın mahkemeye gönderilmesi kararlaştırıldı. Kanun maddeleri olarak, 5607 sayılı Kanun'un 3/22, 5/2 ve 7242 sayılı Kanun'un 61 ve 63. maddeleri, ayrıca 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 5607 sayılı Kanun'a eklenen geç
19. Ceza Dairesi         2019/11762 E.  ,  2020/10296 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Sanığa yokluğunda verilen hükmün 26/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve CMK’nin 331/4. maddesinin “Adli tatile rastlayan süreler işlemez. Bu süreler tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılır” hükmü uyarınca 03/09/2014 havale tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 07/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.