Esas No: 2021/1399
Karar No: 2022/2468
Karar Tarihi: 06.06.2022
Danıştay 13. Daire 2021/1399 Esas 2022/2468 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/1399 E. , 2022/2468 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/1399
Karar No:2022/2468
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Gümrük mevzuatına göre tasfiyesi öngörülen 2015 model ... markalı aracın, Bakırköy Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nce, 06/08/2020 tarihinde e-ihale yöntemiyle ... ihale numarasıyla gerçekleştirilen satışının iptali ile 19.410,00-TL teminat bedelinin iadesi için yapılan başvurunun reddine ilişkin Ticaret Bakanlığı Bakırköy Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nün ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali ile 19.410,00-TL teminatın ... tarih ve ... yevmiye no'lu ihtarnamenin tebliğinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; ihaleye konu aracın 29/07/2020 tarihinde alıcı adaylarının görüşüne açıldığı, bu kapsamda bir örneği dosya içerisinde bulunan görüş defterinde söz konusu aracın görülmesi için deftere 161 kez kayıt yapıldığı, ihale üzerine kalan davacı tarafından ise aracın incelenmek üzere görülmediği; her ne kadar davacı tarafından ihaleye konu aracın davalı tarafından ilan edilen ilandan farklı olarak tramer sorgusunda altı adet kazaya karıştığının ortaya çıktığı bu nedenle satıcının ayıptan sorumluluğu kapsamında alıcı olarak kendisinin sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullandığı iddia edilmişse de; söz konusu hususun öğrenilmesinin ihale tarihinde ve satıştan önce her zaman tramer sorgusu yapılmak suretiyle mümkün olduğu, ayrıca davalı idare tarafından aracın görüşe açılarak alıcı adaylarının incelemesine sunduğu fakat davacı tarafından aracın incelenmediği görüldüğünden, davacının bahsi geçen iddialarına itibar edilmediği; bu durumda, süresi içerisinde ihaleden dönme hakkını kullanmayan davacının, satışın iptali ve yatırdığı teminat bedelinin iadesine yönelik başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan hukuka uygun bulunan dava konusu işlem sebebiyle davacının tazmini gereken bir zararının bulunduğundan da söz edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, araçta gizli ayıp yani hasar kaydı olduğundan sıradan bir sürücünün gözle fiziki yaptığı incelemede tespit edilemeyeceği, zaten aracı mevcut hâliyle kabul ettiği için ihaleye girdiği, ihaleye girerken de idarenin yaptırdığı uzman incelemesine itibar ettiği, uzman incelemesinde de aracın %3 hasarlı olduğunun belirtildiği, gümrük tarafından satışa sunulan araçların %95'inin yurt dışı araçları olduğu, bu araçların yurt içinde tramer kaydı olmadığı, bu aracın da yurt dışı kayıtlı olduğu düşüncesi ile tramer sorgusu yaptırmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının belirttiği hususları satıştan önce öğrenmesinin mümkün olduğu, ilgili mevzuat doğrultusunda aracı bilerek ve hâlihazır durumuyla kabul ederek teklif verip satın aldığı anlaşıldığından teminatının iadesine imkân bulunmadığı, e-ihale sayfasında aracın şasi numarası, markası, modeli, yılı vb. özellikleri açıkça belirtilmiş olup bunun dışında bilinemeyecek durumların bilirkişi marifeti ile saptanarak satış ilanı ile birlikte internet sayfasında yer aldığı, alıcıların zaten istedikleri aracın ihalesine katılacakları zaman tramer sorgulamasını yaparak ihaleye katıIacakları, davacının satın almış olduğu aracın ihalesinin 29/07/2020 tarihinde gerçekleştiği, davacının aracı almaktan vazgeçtiğini beyan etmesinin ise 04/09/2020 tarihinde olup makul süreyi aştığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 06/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.