16. Hukuk Dairesi 2016/1996 E. , 2019/4810 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ... İlçesi Menderes Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 2379 parsel sayılı 6430 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 28314 ada 2 parsel numarasıyla ve 5.990,73 metrekare yüzölçümlü olarak; aynı şahıs adına tapuda kayıtlı bulunan eski 2380 parsel sayılı 6432 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 28314 ada 1 parsel numarasıyla ve 5.990,90 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 1656 parsel sayılı 8012 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 28314 ada 5 parsel numarasıyla ve 7.055,54 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve paydaşları adına tapuda kayıtlı bulunan eski 2378 parsel sayılı 6430 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 28314 ada 3 parsel numarasıyla ve 6.812,98 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazların yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak davalı Hazine aleyhine; Davacı ... ise, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalılara ait eski 2379 yeni 28314 ada 2 ve eski 2378 parsel yeni 28314 ada 3 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında, tapuda ... Karadeniz Kimya ve Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı bulunan ve uygulama kadastrosu sırasında 28313 ada 1 parsel numarasıyla ve 11.103,95 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilen eski 2376 parsel sayılı 9646 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz da davalı hale getirilmiştir. Mahkemece dosyalar birleştirelerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 28314 ada 2 ve 3 nolu parseller yönünden (davalılar ... ve ... yönünden kabul nedeniyle olmak üzere) dava konusu edilen tüm parseller hakkındaki davanın kabulüne, birleşen 2011/643 Esas, 2011/708 Karar sayılı davanın, 28314 ada 3 nolu parselin (A) bölümü ve 28313 ada 1 nolu parselin (B) bölümü yönünden kabulüne, 28313 ada 2 nolu parsel malikleri davaya dahil edilmediğinden bu parselin (C) bölümü yönünden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen bu davanın, harita mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulunun 16.12.2013 tarihli rapor ve krokisinde (D) ile gösterilen 1.170,13 metrekarelik kısmı yönünden mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddine, birleşen 2011/644 Esas, 2014/524 Karar sayılı davanın, 28313 ada 1 nolu parselin (A) bölümü ve 28314 ada 2 nolu parselin (A) bölümü yönünden kabulüne, birleşen bu davanın, harita mühendisi bilirkişi kurulunun 16.12.2013 tarihli rapor ve krokisinde (E) ile gösterilen 1.329,80 metrekarelik kısım yönünden mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddine, bu doğrultuda olmak üzere; dava konusu ... İli ... İlçesi Menderes Mahallesinde bulunan eski 2376 parsel yeni 28313 ada 1 parsel, eski 2380 parsel yeni 28314 ada 1 parsel, eski 2379 parsel yeni 28314 ada 2 parsel, eski yeni 28314 ada 5 parsel hakkında 3402 sayılı Kanun’un 22/2-a maddesi gereğince yapılan uygulama (yenileme) tespitlerinin iptaline, Harita mühendisi bilirkişi kurulunun 16.12.2013 tarihli rapor ve krokisinde 28313/1A ile gösterilen 591,47 metrekarelik kısmın ve 28313/1B ile gösterilen 487,24 metrekarelik kısmın 28313 ada 1 nolu parsel yüzölçümünden düşülerek, 28313 ada 1 nolu parselin 10.025,24 metrekare yüzölçümüyle; aynı rapor ve krokide 28314/2A ile gösterilen 89,71 metrekarelik kısmın ve 28313/1A ile gösterilen 591,47 metrekarelik kısmın 28314 ada 1 parsel yüzölçümüne eklenerek, 28314 ada 1 parselin 6.672,08 metrekare yüzölçümüyle; aynı rapor ve krokide 28314/3A ile gösterilen 96,35 metrekarelik kısmın ve 28313/1B ile gösterilen 487,24 metrekarelik kısmın 28314 ada 2 parsel yüzölçümüne eklenerek, 28314/2A ile gösterilen 89,71 metrekarelik kısım ile 28314/2E ile gösterilen 393,10 metrekarelik kısmın ise 28314 ada 2 parsel yüzölçümüne eklenerek, 28314 ada 2 parselin 6.091,18 metrekare yüzölçümüyle, aynı rapor ve krokide 28314/3B ile gösterilen 1.242,43 metrekarelik kısmın 28314 ada 3 parsel yüzölçümünden düşülerek 28314 ada 3 parselin 5.570,55 yüzölçümüyle; aynı rapor ve krokide 28314/2E ile gösterilen 393,10 metrekarelik kısım ile 28314/3B ile gösterilen 1.242,43 metrekarelik kısmın 28314 ada 5 parselin yüzölçümüne eklenerek, 28314 ada 5 parselin 8.691,07 metrekare yüzölçümüyle tapuya tescil edilmek üzere tapu kütüğüne aktarılmalarına, birleşen 2011/644 Esas, 2014/524 Karar sayılı dava yönünden Harita mühendisi bilirkişi kurulunun 16.12.2013 tarihli rapor ve krokisinde (E) ile gösterilen 1.329,80 metrekarelik kısım ve birleşen 2011/643 Esas, 2011/708 Karar sayılı dava yönünden aynı rapor ve krokide (D) ile gösterilen 1.170.13 metrekarelik kısım hakkında verilen görevsizlik kararı kesinleştiğinde ve süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkemeye başvurulması durumunda dosyanın görevli ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Davacı ... tarafından, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait 28314 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanılarak askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde davalı Hazine aleyhine dava açılmış olup, yargılama sırasında eksikliğin kısmen komşu taşınmaz, kısmen de yoldan ileri geldiği teknik bilirkişi raporunda belirtilmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporunda (D) ve (E) harfi ile gösterilen bölümler yönünden, bu bölümlerin tescil harici yol olarak bırakılan kısımda kaldıkları ve bu bölümlere ilişkin tutanak düzenlenmediği gerekçe gösterilerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Ne var ki, uygulama kadastrosu ile çekişmeli taşınmazın sınırlarının belirlenmesi sırasında yapılan teknik hataların düzeltilmesi amaçlanmaktadır. Somut olayda, tescil harici bırakılan bir yer hakkında açılan dava söz konusu olmayıp, tesis kadastrosu sırasında kendi taşınmazları içerisinde ölçülen bir bölümün, 22/a uygulaması ile yola terk edildiği iddiasında bulunulduğu sabittir. Daha açık bir ifade ile, 22/a uygulamasının hatalı olması nedeniyle taşınmazın bir bölümünün yolda bırakıldığı iddiasına dayanılmakta olup, evveliyatında hakkında tutanak düzenlenip tapuya bağlanmış bir taşınmazın, yanlış ölçülmesi nedeni ile uygulama kadastrosu sırasında bir bölümünün tespit harici olarak yolda bırakıldığı iddiasına dayanılmaktadır. Uygulama tespiti sırasında belirlenen sınırın, yanlış olduğunu iddia eden davacının, uygulama tespitinin yanlış yapıldığı ve taşınmazının bir bölümünün hakkında tutanak düzenlenmeyen alanda bırakıldığını iddia etmesi halinde, hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmaz bölümlerine ilişkin talepler yönünden de, uygulama kadastrosunu denetleyerek sınırın tespitinde yanlışlık varsa, sınırları düzeltecek şekilde karar verme görevi Kadastro Mahkemesine aittir. Hukuk Genel Kurulu’nun 22.03.2017 tarih, 2017/16-470 Esas ve 2017/544 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Hal böyle olunca, Mahkemece fen bilirkişi raporunda (D) ve (E) harfi ile gösterilen bölümler hakkında da işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, bu bölümler yönünden görevsizlik kararı verilmesi isabetsizdir. Ayrıca, Mahkemece hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda, 28314 ada (2A) ile gösterilen taşınmaz bölümünün hem 28314 ada 1 parsele hem de 28314 ada 2 parsele eklenmesine, yine aynı raporda 28314 ada (2E) ile gösterilen taşınmaz bölümünün de 28314 ada 2 parsel ve 28314 ada 5 parsel sayılı taşınmazlara eklenmesine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi gereğince mahkemelerce verilecek hükmün, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, infazı kabil olması gerektiği halde, söz konusu taşınmaz bölümlerinin hangi parsele eklendiği belli olmayacak şekilde hüküm kurularak infazda tereddüte yol açılmış olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.