Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9814 Esas 2017/5953 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9814
Karar No: 2017/5953
Karar Tarihi: 18.09.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9814 Esas 2017/5953 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı bankanın müşterisinin kredi kartından para çekiminde yaşanan sorun nedeniyle açılan alacak davası reddedilmiştir. Davacı taraf bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve müvekkilinin zarar gördüğünü belirtirken, davalı taraf savunmasında davacının kendisine tevdi edilen kartı özenle korumamakla suçlanmıştır. Mahkeme bilirkişi raporunda, davacının kredi kartından yapılan para çekim harcama işlemlerine ilişkin ihbarın yapıldığı ve söz konusu işlemlerden davacının haberi olmadığı belirtilmiştir. Ancak, mahkemece yeterli inceleme yapılmamış ve hüküm davacının zararı dikkate alınmadan reddedilmiştir. Bu nedenle, karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, Borçlar Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2016/9814 E.  ,  2017/5953 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekilinin davalı bankadaki hesabından 10.05.2013 tarihinde para çekmek istediği sırada kartını yutan ATM ekranında uyarı olmaması nedeniyle bankadan çıkartabileceğini düşünerek ordan ayrıldığı, ve bilahare davalı bankaca müvekkilinin cep telefonuna hesabındaki hızlı hareketliliği bildiren mesaj gelmesi üzerine müşteri hizmetlerini arayıp,işlem yapmadığını yapılan işlemlere onay vermediğini bildirdiğini ve yazılı beyanını da fax çektiğini, müvekkilinin hesabından bu süre içerisinde havale ve nakit çekim olmak üzere toplamda 14.049,25 TL çekildiğini, davalı bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek müvekkilinin zarara uğramasına sebep olduğunu belirterek, 14.059,25 TL’ nin 10.5.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava da husumetin, müvekkili bankaya değil, davacının hamili olduğu kredi kartını usulsüz olarak kullanan para çeken kişi/kişilere yöneltilmesi gerektiğini, dava konusu işlemlerin tamamının kredi kartı şifresi girilmek suretiyle gerçekleştiğini, davacının zararı ile şifre bilgisinin muhafazada ki özensizliği arasında uygun illiyet bağı bulunduğunu, davacının müvekkili banka ile imzalamış olduğu kredi kartları üyelik sözleşmesine aykırı davrandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kart sahibi davacının, kendisine tevdi edilen kartı ve bilgilerinin özenle ve güvenli bir şekilde korumak yükümlülüğünün olduğu,davacı bankayı arayıp kartını iptal ettirmek yerine kötü niyetli kişilerin talimatı ile hareket edip kart ve bilgilerin onların eline geçmesine ve şifre kullanılmak suretiyle dava konusu işlemlerin gerçekleşmesine neden olduğu, davalı bankanın kusursuz sorumluluğundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava kredi kartından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davacının davalı bankayı kredi kartından yapılan para çekim harcama işlemlerinin kendi iradesi dışında olduğunu belirtir ihbarın yapıldığı belirtilmiş, dosya içerisine de telefon kayıt döküm bilgileri sunulmuştur.Mahkemece,dava konusu kredi kartı harcamaları ve çekim işlemlerinin davacının,davalı bankaya ihbar saatinden önce ve sonra yapılıp yapılmadığı hususunda bir inceleme yapılmadığı gibi,bilirkişi raporunda da bu hususa değinilmemiştir.
    Bu nedenle yetersiz bilirkişi raporu ve eksik inceleme sonucu verilen karar yerinde olmadığı gibi bilirkişi raporunda davacının 10.057,25 TL tutarındaki işlemlerden sorumlu olduğu belirtilmiş olmasına ve mahkemece bilirkişi raporunun hükme esas alınmasına rağmen davanın tamamen reddine karar verilmeside kabul şekli itibariyle yerinde görülmeyerek hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.