
Esas No: 2015/1092
Karar No: 2017/4329
Karar Tarihi: 12.10.2017
Rüşvet alma ve verme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/1092 Esas 2017/4329 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet alma ve verme
HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
27/09/2011 tarihli karar ile sanık ... hakkında verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği gözetilmeden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yasa değişikliği nedeniyle dosyanın mahalline iadesine ilişkin kararı sonrasında duruşma açılarak bu sanığın da yargılamaya dahil edilmesi suretiyle hakkında tesis olunan hükmün hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğu, temyize hak kazandırmayacağı nazara alınarak temyiz incelemesinin sanıklar ... ve ...haklarında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen O yer Cumhuriyet Savcısının ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde ise;
Suç tarihinde Çorum Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü İmar Afet Şube müdürü olarak görev yapan sanığın 5543 sayılı İskan Kanunu ile bu Kanunun Uygulama Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde uygulanan kredi vermek suretiyle ev yaptırılması işi ile ilgili olarak hak sahibi olan kişilerin ödemeleri almalarına imkan tanıyan, yapılan inşaatların kontrolüne ilişkin evrakları onaylamak ile görevli olduğu, her ne kadar sanığın, hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen ..."dan menfaat temin etmek suretiyle yapılan inşaatın oranını fazla göstererek hak ettiğinden fazla miktarda para ödenmesini sağladığı iddiasıyla rüşvet alma suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ise de sanığın yapmaması gereken bir işi yapmak için menfaat temin ettiğine dair cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, ancak sanığın görevinin gereklerini yerine getirmek amacıyla ..."dan menfaat temin ettiğinin söz konusu kişinin, sanık ..."nin ve tanıklar ...ve ..."ın aşamalardaki beyanları ve tüm dosya kapsamı itibariyle sabit olduğu, eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nın 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranması için kamu görevlisinin kendisine çıkar sağlaması suçu vasfında olduğu, 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Yasa ile TCK’nın 257/3. maddesinde değişiklik yapıldığı, 05/07/2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 105/5-b maddesi ile de TCK"nın 257/3. maddesi hükmünün yürürlükten kaldırıldığı ve bu suretle aynı Kanunun 87. maddesiyle değiştirilen TCK"nın 252. maddesinde düzenlenen rüşvet suçuna dönüştüğü, sanığın en lehine olan yasal düzenlemenin 6086 sayılı Yasayla yapılan değişiklikten önceki haliyle TCK"nın 257/3. maddesi olduğu nazara alınarak hüküm kurulması yerine yanılgılı değerlendirme ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan Hazine vekilinin ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.