11. Hukuk Dairesi 2019/4698 E. , 2019/7782 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20/12/2016 tarih ve 2015/155 E- 2016/135 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince verilen 05/10/2017 tarih ve 2017/771 E- 2017/2992 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla,
dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin “ATHLETİC-O” ibareli 10, 16, 18, 25, 32, 38, 39, 41, 43 ve 44. sınıflarda 2011/58342 numarası ile tescilli, “ASC” ibareli 10, 18, 25, 32, 38, 39, 41, 43 ve 44. sınıflarda 2011/78870 numarası ile tescilli markalarının bulunduğunu, müvekkilinin, davalının tescilli markalarından haberdar olmaksızın “ATHLETİCO SPOR CENTER” isimli işletme adının ilk harfleri olan “A.S.C.” kısaltmasını ve “ATHLETİCO SPOR CENTER” işletme adını hem web tabanı www.atletico.com.tr üzerinden hem de fiilen sadece İzmir ili sınırları içinde kullandığını, müvekkilinin “ATHLETİCO” ibareli marka tescili için TPMK nezdinde başvuruda bulunduğunu, talebin reddi üzerine “A.S.C.” ibaresini kullanarak davalı adına tescilli 2 markayı da kullandığını, davalı tarafça aleylerine açılan marka hakkına tecavüz ve maddi manevi tazminat davası sonucunda İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2013/126 E.-2015/26 K. sayılı dosyadan davanın kabulüne karar verildiğini, kararın temyiz edildiğini, davalının adına tescilli markaların aynı sektörde faaliyette bulunmak isteyen tüm meslek, sanat ve ticaret gruplarının kullanıma esas olacak nitelik arz etmesi sebebiyle markaların tescil isteğinin reddedilmesi gerektiği halde tescilin yapılmasının hükümsüz olduğunu, davalı şirket ile müvekkilinin aynı sektörde faaliyet göstermesi ve insanların gelişmiş vücuda sahip olmalarının amaçlandığı da dikkate alındığından davalının adına markaların tescil edilmesinin haksız rekabeti yol açacağını, “ATHLETİCO” kelimesinin dünya çapında mal ve hizmet piyasalarında yaygın olan bir ibare olması, tüm dünyada spor müsabakalarında insan vücudundaki biçimi ifade etmesi sebepleriyle salt davalının kullanımına bırakılamayacağını, aynı iddiaların “A.S.C.” ibaresi için de geçerli olduğunu ileri sürerek davalının adına 2011/58342 ve 2011/78870 numaraları ile tescilli markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin “ATHLETİC-O” markasını görsel ve yazılı basında yaptığı yoğun reklam ve promosyon çalışmaları ile tanıttığını, tüketici nezdinde kabul görmesini sağladığını, davacının hükümsüzlük davasının hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili adına tescilli markalarının ticaret alanında yaygın kullanıma haiz olmadığını, “ATHLETİCO” kelimesinin herhangi bir dilde anlamı olmadığı gibi ayırt edici özelliği bulunduğunu, müvekkilinin markalarının 556 sayılı KHK 7/1-c ve d maddelerine aykırı bulunmayıp tescil edildiğini, müvekkilinin 41. sınıfta da kullanılan markasının belli bir alıcı çevresine hitap ettiğini, “ATHLETİCO” kelimesinin cins ismi olmadığını, “ATHLETİC-O” ve “A.S.C” ibarelerinin tüketici zihninde doğrudan spor merkezini canlandırmadığını, müvekkili tarafından uzun yıllardır kullanım olduğundan markaların tüketiciler nezdinde kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığını, markanın ticari hayatta aktif olarak kullanıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının “ATHLETİC-O” markasının esas unsurunun “ATHLETİC” ibaresi olduğu, bu ibarenin ticaret hayatında herkesçe kullanılan veya belirli meslek grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaretler veya adlardan olduğu, “ATHLETİC” ibaresinin yanına getirilen "O" ibaresinin ise markaya ayırt edicilik kazandırmayacağı, ticaret alanında herkes tarafından kullanılan ibarelerin tescil edilemeyeceği, 556 sayılı KHK 7/1-d bendinde mutlak ret sebeplerinden sayıldığı, 2011/78870 (kararda sehven 2012/68517 yazılmış) nolu “ASC” markasının ise; "ATHLETİCO SPOR CENTER" isimli işletmenin adının ilk harflerinden oluştuğu, KHK 7/1-d bendi kapsamında bulunmadığı, ayırt edici olma koşulunu sağladığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davalının 2011/58342 sayılı “ATHLETİC-O” markasının 18 ve 32. sınıfta yer alan bir kısım emtialar ile 35, 41 ve 43. sınıfta yer alan bir kısım hizmetler yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, 2011/78870 (kararda sehven 2012/68517 yazılmış) “ASC” markasının hükümsüzlüğü ve terkini davasının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu “ATHLETİC-O” markasının bir bütün halinde değerlendirilmesi gerektiği, markanın sadece "ATHLETİC" sözcüğünden oluşmadığı ve bu sözcükten sonra yeşil renkli ve kalın karakterli bir "O" şeklinin bulunduğu, ayrıca "ATHLETİC" sözcüğündeki harflerin yazım tarzının da normal gramer ve imla kurallarından farklı biçimde olduğu, böylece bir bütün halinde değerlendirme yapıldığında, bu markanın tescil kapsamındaki tüm sınıflar yönünden ayırt edici olduğu, marka hukukunda hakim olan spesiyalite prensibi gereğince markanın ayırt edici olup olmadığının genel olarak değil, marka kapsamında yer alan ürün ve hizmetlere göre yapıldığı, “ATHLETİC-O” ibaresinin 25, 32, 35, 41 ve 43. sınıfta yer alan ürün ve hizmetler bakımından tanımlayıcı veya tasvir ediciliği olmadığı gibi ürün veya hizmetlerin herhangi bir özelliğini yansıtıcı karakteri de bulunmadığı gerekçesi ile davacı tarafın istinaf isteminin esastan reddine, davalı tarafın istinaf isteminin kabulü ile İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 20/12/2016 tarih ve 2015/155 E., 2016/135 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davacının açmış olduğu davanın bütünüyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.