Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/8144 Esas 2018/988 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8144
Karar No: 2018/988
Karar Tarihi: 12.02.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/8144 Esas 2018/988 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/8144 E.  ,  2018/988 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.12.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, inanç sözleşmesine dayalı olarak davalı ... adına kayıtlı 10 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı, eşinin kuzeni olan davacının akrabalık ilişkisinden dolayı dava konusu taşınmazda davacının kiracı olarak oturduğunu, davacı iddialarının 8 sene sonra ileri sürülmesinin kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    İnanç sözleşmesi, 5.2.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak, yazılı delille kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır.
    Açıklanan nitelikte bir yazılı delil bulunmasa da, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek karşı tarafın elinden çıkmış (inanılan tarafından el ile yazılmış fakat imzalanmamış olan bir senet veya mektup, daktilo veya bilgisayarla yazılmış olmakla birlikte inanılanın parafını taşıyan belge, usulüne uygun onanmamış parmak izli veya mühürlü senetler gibi) “delil başlangıcı” niteliğinde bir belge varsa 6100 sayılı HMK’nın 202.maddesi uyarınca inanç sözleşmesi “tanık” dahil her türlü delille ispat edilebilir.
    Yazılı delil veya “delil başlangıcı” yoksa inanç sözleşmesinin ikrar (HMK m.188) yemin (HMK m.225 vd) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır. Davacının yemin deliline dayanması halinde mahkemenin davacıya bu hakkını hatırlatması gerekir.
    İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen inançlı işlemin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın inanılan tarafından kullanma, yönetilme ve inanana iade şartlarını içeren borçlandırıcı bir işlemdir.
    Somut olayda; dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından dava dışı üçüncü kişi ... den 07.10.2005 tarihinde satın alındığı davalının dava konusu taşınmazı teminat göstererek 11.10.2005 tarihinde 120 ay vadeyle 61.000,00 YTL, 11.03.2006 tarihinde 120 ay vadeyle 59.896,80 YTL konut kredisi çektiği, tapu kaydında yer alan ... A.Ş. lehine 122.000,00 TL bedelli ipotek akdinden anlaşılmaktadır. Mahkemece dava konusu taşınmazla ilgili bazı ödemeler ve tanık beyanları dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davacı taraf iddia ettiği inanç sözleşmesinin varlığını ispatlayamadığı gibi, dava konusu taşınmazın bedelinin kendisi tarafından tamamen ödendiğine dair bir belge dahi sunamamıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi yerinde değildir.
    SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.