Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/11092 Esas 2019/13733 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11092
Karar No: 2019/13733
Karar Tarihi: 03.10.2019

Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/11092 Esas 2019/13733 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen bir soruşturma sonucunda, karşılıksız yararlanmayla suçlanan bir kişi hakkında düzenlenen ihtarnamenin doğrudan mernis adresine tebliğ edilmesinin yanlış olduğu gerekçesiyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kanun yararına bozma istemiyle dava açtı. İhbarnamede, tebligat ile ilgili kanun maddelerine açıklık getirilmiştir. Dosya, Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekteydi. Mahkemenin 15/05/2018 tarihli ve 2018/325 sayılı kararı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bozulması talebiyle karar vermesi sonucu, kanun yararına bozuldu. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, yerine getirilmesi gereken sonraki işlemlerin yapılması ve dosyanın mahalline gönderilmesi için karar alındı. Kanun maddeleri: 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi ve fıkrası, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi ve 4. fıkra (a) bendi.
13. Ceza Dairesi         2019/11092 E.  ,  2019/13733 K.

    "İçtihat Metni"

    KANUN YARARINA BOZMA

    Karşılıksız yararlanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 07/05/2018 tarihli ve 2017/88186 soruşturma, 2018/9943 esas, 2018/7439 sayılı iddianamenin iadesine dair Adana 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/05/2018 tarihli ve 2018/236 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/05/2018 tarihli ve 2018/325 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 04/09/2019 gün ve 94660652-105-01-10921-2019-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 11/09/2019 gün ve 2019/86852 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

    MEZKUR İHBARNAMEDE;

    Dosya kapsamına göre; şüpheli ... hakkında düzenlenen 06/04/2018 tarihli ihtarnamenin 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca sanığın mernis adresine doğrudan tebliğ edilerek kesinleştirildiği anlaşılmakta ise de; 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, mercii tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, 06/04/2018 tarihli ihtarnamenin ise doğrudan mernis adresine tebliğe çıkartıldığı, dolayısıyla yapılan tebligatın da geçerli sayılamayacağı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    İddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmüş olduğundan KABULÜ ile, Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/05/2018 tarihli ve 2018/325 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin merciince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 03/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.