Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/4210 Esas 2020/5306 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4210
Karar No: 2020/5306
Karar Tarihi: 03.11.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/4210 Esas 2020/5306 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararına ilişkin yapılan istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edilerek incelendiğinde, sanığın savunma hakkının kısıtlandığı ve belirli tanıkların beyanlarına dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulduğu belirlenmiştir. Ayrıca, yargılamaya konu eylemle ilgili beyanı alınmayan bir tanığın bulunması da Kanuna aykırı kabul edilmiştir. Bu sebeplerden dolayı hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkeme kararında, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 62, 63 maddelerinin uygulandığı belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi         2020/4210 E.  ,  2020/5306 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2019 tarih ve 2019/253 - 2019/284 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53,58/9, 62, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen
    mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-CMK"nın 217. maddesine göre; "Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaatiyle serbestçe takdir edilir." şeklindeki düzenleme karşısında; mahkemece sanığın savunma hakkının kısıtlanmasına yol açacak şekilde yargılamaya konu iddianamede deliller arasında gösterilen ve sanık aleyhinde beyanlarda bulunan tanıklar .... makul bir sebep göstermeksizin duruşmaya getirtip dinlenmeden, sanık ve müdafiine de soru sorma hakkı tanınmadan, gerekçeli kararda tanıkların soruşturma aşamasındaki beyanlarına dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-16.10.2019 tarihli celsede yargılamaya konu eylemle ilgili bilgi sahibi olduğu ifade edilen ve sanık müdafii tarafından duruşma salonunda hazır edilerek dinlenilmesi talep edilen Hasan İdinak"ın beyanına başvurulmayarak CMK"nın 178. maddesine aykırı davranılması,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında tahliye talebinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.