Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1526
Karar No: 2019/2233
Karar Tarihi: 03.04.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/1526 Esas 2019/2233 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı taraf ve davalı kooperatif arasında akdedilen bir distribütörlük sözleşmesinin haksız feshedilmesi nedeniyle açılan tazminat davasında, mahkeme davalının kısmen kusurlu olduğuna karar vermiş ve bu doğrultuda davacının bazı taleplerini kabul etmiştir. Ancak, temyiz incelemesinde, mahkemenin hüküm gerekçesinde bilirkişi raporuna dayanılarak yapılan değerlendirmenin dosya kapsamını yansıtmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri açısından ise, sözleşmenin haklı neden olmadan feshedilmesinin tazminat yükünü doğurduğu 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 369. maddesinde belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2017/1526 E.  ,  2019/2233 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tic. Mah. Sıf. )

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, taraflar arasında 27.06.2011 tarihli distribütörlük sözleşmesinin akdedildiğini, davalı yandan sözleşme konusu ürün bedellerinin ödenerek satın alınmaya başlandığını,davacının sözleşme edimlerini yerine getirdiğini, davalı tarafından sözleşmenin haksız olarak fesh edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davacı tarafından davalıya fazladan yapılan 47.592,39TL ödemenin, haksız fesih gerçekleşmeseydi davacı şirketin elde edeceği kazanç tutarı 257.567,65 TL’nin, sözleşme konusu ürünlerin tanıtımı için yapılan masraflar toplamı olan 15.355,44 TL"nin, sözleşme konusu ürünlerin yurt dışı firmalara tanıtımı için yapılan masraflar toplamı 15.082,46TL’nin ve 50.000,00TL manevi tazminatın dava tarihi itibari ile işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ise davacı vekili 01.03.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 23.368,00 TL arttırmıştır.
    Davalı vekili, davacının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin haklı olarak fesh edildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının dava konusu bayilik sözleşmesinin haksız fesh edildiğinin tespiti ile davacının uğradığı zararlar bakımından fazladan yapılan ödeme, sözleşmenin haksız feshi durumunda davacının mahrum kaldığı kazanç kaybı, ürün tanıtımı için yapılan giderler ve manevi zarar tazmini talebinde bulunduğu , davalı kooperatifin ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda (2012 yılı kebir defterinden) 3.kişilere muhtelif miktarlarda satış yaptığı, ancak bu satışların distribütörlük sözleşmesi ile belirlenen bölgeye yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği; bu açıdan bakıldığında ispat yükünün davalı tarafa ait olduğu ve davalı tarafça yerine getirilemediği, dosyada mevcut delil durumu itibarıyla sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanmadığı gerekçesiyle ,davacının davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine ,taraflar arasında akdedilen 27/06/2011 tarihli distribütörlük sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshedildiğinin tespitine, davalı tarafa fazladan yapılan ödeme tutarı olan 40.326,93 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının kar mahrumiyetine (yoksun kaldığı kar kaybına) ilişkin talebinin reddine,davacının ürün tanıtımı nedeniyle yapmış olduğu masraf toplamı olan 37.367,11 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş,hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davalının temyizine gelince, dava distribütörlük sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat talebine ilişkindir. Davacı taraflar arasında kararlaştırılan hedef satış rakamlarına ulaşılmamasının davalı kusurundan kaynaklandığını iddia etmiş, davalı ise sözleşmenin davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle fesh edildiği savunmasında bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının hedef satış miktarına ulaşmadığı, alt bayilik ve satış noktaları kurmadığı ve ayrıca yüksek kar oranıyla satış yapılmaya çalışıldığı tespitlerine yer verilmek suretiyle davacının kusurları sıralandıktan sonra, 15.02.2013 tarihli davalı beyan dilekçesinde davacının satış bölgesinde de doğrudan mal satışı yapıldığına dair kabulü bulunduğundan bahisle tarafların sözleşmenin yerine getirilmemesinde ortak kusuru bulunduğu sonucuna varılmıştır. Bilirkişinin 2.ek raporunda davalının kabul beyanı olduğuna dair atıfta bulunduğu 15.02.2013 tarihli beyan dilekçesi içeriğine bakıldığında bilirkişinin 1. ve 2. ek raporunda değindiği şekilde kabul anlamına gelecek herhangi bir beyan ve ibare bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda davalı tarafından yapılan fesih haklı nedenlere dayandığından hareketle davanın tamamen reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ile bağdaşmayan rapora itibarla yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 03/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi