11. Hukuk Dairesi 2019/1052 E. , 2019/7780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/10/2017 tarih ve 2017/79 E- 2017/433 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 21/12/2018 tarih ve 2018/615 E- 2018/1311 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2016/90550 numarası ile “ÇAMLICA METAL DESİNG” ibareli markanın 20, 35 ve 42. sınıf mal/hizmetlerde adına tescili için davalı Kuruma başvuruda bulunduğunu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan inceleme sonucunda 556. Sayılı KHK 7/1-b maddesi gereğince 20/01-13. sınıf mallar için 2004/17859 numaralı “ÇAMLICA” ibareli marka mesnet gösterilerek kısmen reddine karar verildiğini, karara karşı yaptıkları itirazın YİDK’in 03/01/2017 tarih 2016-M-12808 sayılı kararı ile reddedildiğini, markaların aynı ya da ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığını, markaların farklı sektörlerde kullanıldığını, markalar arasında iltibas tehlikesi olmadığını, markalardaki emtia ve hizmetlerin de aynı olmadığını, başvuru konusu ibarenin aynı zamanda müvekkilinin ticari ünvanı olması sebebiyle TTK ve 556 sayılı KHK hükümleri gereğince korunması gerektiğini ileri sürerek, YİDK’in 03/01/2017 tarih 2016-M-12808 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili, YİDK kararının hukuka ve usule uygun olduğunu, davacı markası ile redde mesnet markanın genel görünüm ve bıraktıkları izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek derecede benzer olduklarını, tüketici nezdinde markaların birbiri ile aynı ve işletmeler arasında bağlantılı olduğunun düşünüleceğini, kısmi redde mesnet marka ile davacının markası kapsamında bulunan mal ve hizmetlerin de aynı tür olduğunu, 556 sayılı KHK 7/1-b maddesindeki koşulların oluştuğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu 2016/90550 kodlu “ÇAMLICA METAL DESİGN” ibareli marka başvurusu ile 2004/17859 kodlu “ÇAMLICA” markasının 556 sayılı KHK’nın 7/1-b madde hükmü gereğince ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu, davaya konu marka başvurusunun eşya listesinde yer alan 20. sınıf malların kısmen reddine gerekçe olan “ÇAMLICA” markasının tescil kapsamında yer alan emtia ile aynı/aynı tür olduğu, 2016-M-12808 sayılı YİDK kararının iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, 556 sayılı KHK"nın 7/1-b maddesi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmasının gerektiği, davacının başvurusu ile mesnet alınan marka arasında 556 sayılı KHK"nın 7/1-b maddesi kapsamında benzerlik bulunmadığı, 556 sayılı KHK"nın 7/1-b maddesindeki benzerlik olgusunun dar yorumlanması gerektiği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17.10.2017 tarih ve 2017/79 E. - 2017/433 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, YİDK"nın 2016-M-12808 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karar, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 03/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.