18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12458 Karar No: 2016/10083 Karar Tarihi: 23.06.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/12458 Esas 2016/10083 Karar Sayılı İlamı
18. Hukuk Dairesi 2015/12458 E. , 2016/10083 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ... Müdürlüğü aralarındaki adın değiştirilmesi davasına dair Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20.06.2014 günlü ve 2014/115-252 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 26.03.2015 günlü ve 2014/15539-2015/4510 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, takdiren 264,00 TL para cezası ile aşağıda yazılı bakiye karar düzeltme red harcının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 23.06.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Kişinin ismi ve soyismi üzerindeki hakkı, bir kişilik hakkıdır ve kimliğinin belirlenmesinde araç olması sebebiyle "başkalarıyla ilişki kurma hakkını" da kapsayan özel hayatının bir parçasıdır. Ve herkes özel hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. (Anayasa m. 20/1, İHAS. m. 8/1) Davacının adı, "....” iken, 2003 yılında mahkeme kararıyla önadı ve soyadı "..." olarak değiştirilmiştir. Davacı, ses sanatçısı olduğunu, iş çevresinde "...." adıyla tanındığını, ileri sürerek ön adının "...." olarak değiştirilmesini istemektedir. Toplanan delillerden ve tanık beyanlarından, davacının iş çevresinde "...." adıyla tanındığı, kolluk kayıtlarındaki suçlardan da beraat ettiği anlaşılmaktadır. Kişinin, iş ve arkadaş çevresinde bilinip tanındığı ve kişiliğinin bir parçası olan ismi almak istemesinde "haklı sebep" mevcuttur. "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kez açılabileceğine" ilişkin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36"ncı maddesinin (1.) fıkrasının (b) bendinin ilk cümlesinde yer alan hüküm, Anayasa Mahkemesi tarafından 30.3.2012 tarihli 34-48 sayılı kararla iptal edildiğinden (R.G. 6.10.2012 tarih ve 28433 sayı), ikinci bir dava açılmasının önündeki yasal engel de ortadan kalkmıştır. Emniyetteki "suç" kaydı da, değişen isim üzerinden takip mümkün olduğundan, ismin değiştirilmesine engel teşkil etmez. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 27"nci mddesinde yer alan "haklı sebeplerin" varlığı kanıtlanmıştır. Bu hakkı sınırlandıran ve müdahaleyi haklı kılan yasal bir sebep de somut olayda bulunmamaktadır. O halde, davanın kabulü gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddi doğru bulunmamıştır. Davacının karar düzeltme talebi bu sebeple haklı ve yerinde görüldüğünden kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeple bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılamıyoruz. 23.06.2016