3. Ceza Dairesi 2019/10815 E. , 2019/18131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık ve müdafinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Emlakçılık yapan baba oğul sanıklar ... ve ... ile mağdur ...’in annesi arasında yapılan bir arazi satışı bulunduğu, bu satıştan kaynaklanan ihtilaf nedeniyle olay tarihinde tartışma çıktığı ve karşılıklı yaralama meydana geldiğine dair iddia ve kabul karşısında, ilk haksız hareketin kimden geldiğinin belli olmadığı gerekçesiyle sanıklar hakkında TCK’nin 29.maddesi gereğince haksız tahrik hükümlerinin asgari uygulanmasına dair mahkemenin takdir ve değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmemiş tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak olunmamıştır.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 tarih ve 2015/1167 Esas - 2017/247 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden hukuki durumun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA,
3) Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Emlakçılık yapan baba oğul sanıklar ... ve ... ile mağdur ...’in annesi arasında yapılan bir arazi satışı bulunduğu, bu satıştan kaynaklanan ihtilaf nedeniyle olay tarihinde tartışma çıktığı ve karşılıklı yaralama meydana geldiğine dair iddia ve kabul karşısında, ilk haksız hareketin kimden geldiğinin belli olmadığı gerekçesiyle sanıklar hakkında TCK’nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına dair mahkemenin takdir ve değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmemiş tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak olunmamıştır.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Sanık ... ile sanık ...’in fikir ve eylem birliği içinde atılı suçu işledikleri, fiil üzerinde hakimiyet kurdukları, neticeye birlikte sebebiyet verdikleri tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık ...’in TCK’nin 37/1. maddesi yollamasıyla TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddeleri gereğince cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden hukuki durumun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış haklarının dikkate alınmasına, 09.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.