13. Ceza Dairesi 2019/7993 E. , 2019/13729 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA
Elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan sanık ..."nun, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 492/2 ve 522/1. maddeleri gereğince 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Eceabat Asliye Ceza Mahkemesinin 22/05/2003 tarihli ve 2002/63 esas, 2003/72 sayılı kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 10/11/2005 tarihli ve 2003/18362 esas, 2005/9996 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, karar tarihinden sonra 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun kapsamında sanığın hukukî durumunun değerlendirilmesine yönelik Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/07/2014 tarihli ve 2014/214 esas sayılı ihbar yazısı üzerine yapılan yargılama sonucunda, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre yapılan uygulamanın hükümlü lehine olduğundan bahisle sanık hakkında verilen 22/05/2003 tarihli hükmün uyarlanmasına yer olmadığına dair Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2014 tarihli ve 2002/1 esas, 2003/1 sayılı ek kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 08/04/2019 gün ve 94660652-105-17-16847-2018-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 15/04/2019 gün ve 2019/38870 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre,
1-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddeleri uyarınca, yeni kanunun sanık lehine hükümler getirip getirmediği ve kesinleşmiş hükümler açısından infaz aşamasında uygulanıp uygulanmayacağının tespit edilmesi bakımından, temel ceza maddesi yanında kanunî ve taktiri artırım ve indirim maddelerinin uygulanmasında hâkimin taktir hakkını kullanarak karar vermesini gerektiren durumlar ile hükmün zat ve mâhiyetinde değişiklik getirecek bir hususta öncelikle incelemenin duruşmalı olarak yapılması gerektiği gözetilmeksizin evrak üzerinden karar verilmesinde,
2-6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un Geçici 2/2. maddesinde "Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar." şeklindeki düzenleme nazara alındığında sanığın anılan Kanun"un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde zararı tamamen giderip gidermediğinin araştırılmaksızın karar verilmesinde, isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
5252 sayılı Kanun"un 9/1. maddesi, 1.6.2005 tarihinden önce kesinleşmiş hükümlerle ilgili olarak 5237 sayılı TCK"nın lehe olan hükümlerinin derhal uygulanabileceği hallerde duruşma yapılmaksızın da karar verilebileceğini öngörmüşse de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27.12.2005 gün ve 162/173 sayılı kararında açıklandığı gibi lehe olan yasanın belirlenmesi herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa veya cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanması olanağı sonraki yasa ile doğmuşsa hükümde değişiklik yargılamasının duruşmalı yapılması zorunluluğunun gözetilmemesi ve hüküm tarihinde, 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dahilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, anılan Kanun"un geçici 2. maddesi gereğince; öncelikle, sanığın zararı giderip gidermediği araştırılıp, ödenmediğinin tespiti halinde de sanığa "süresi içinde doğan zararı giderdiği takdirde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği” hususunda bildirimde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu, somut olayda ise bildirimde bulunulmadan ve 6 aylık yasal süre beklenmeden, sanığın hukuki durumu değerlendirilerek, yazılı şekilde karar verilmesi nedenleriyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 18/07/2014 gün ve 2002/1 esas, 2003/1 karar sayılı ek kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 03/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.