
Esas No: 2022/8585
Karar No: 2022/12613
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/8585 Esas 2022/12613 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Elazığ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, İİK'nın 277. maddesi gereğince açılan tasarrufun iptali davasında yetkisizlik kararı vermiştir. Dosya, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra iki farklı bölge adliye mahkemesi yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilerek gönderilmiş ancak davalılar tarafından usulüne uygun yetki itirazında bulunulmamıştır. Bu durumda, uyuşmazlık davanın ilk açıldığı yer olan Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılmalıdır. Kararda, HMK'nın 6, 7, 19, 21, 22, 116 ve 117. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi detaylı olarak açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
İİK'nın 277. maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk ve Elazığ 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, İİK'nın 277. maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasıdır.
Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, somut olayda kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı bulunduğu ve davalıların yerleşim yeri adresinin Elazığ İli olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Elazığ 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davada kesin yetki halinin söz konusu olmadığı, davalıların süresinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmadıkları takdirde davada Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili hale geleceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
İptal davaları için kanunda özel bir düzenleme öngörülmediğinden davanın HMK'nın 6. maddesi gereğince davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekir. Aynı Kanun’un 7/1. maddesi gereğince de davalı birden fazla ise dava bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. İptal davaları ayni hakka değil kişisel hakka dayanan davalardan olduğundan davanın konusu taşınmaz bile olsa HMK'nin 12. maddesinin uygulanma imkanı yoktur. İİK'nin 282. maddesi gereğince davalı borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan 3. kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve zorunlu dava arkadaşları usul işlemlerini birlikte yapmak zorunda olduklarından yetki itirazının davalılarca birlikte ileri sürülmesi yasa gereğidir. Yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazı hukukî sonuç doğurmaz.
HMK'nın 6/1. maddesi gereğince genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu ve bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK'nin 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazını "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise "İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir. Son olarak; "Cevap dilekçesini verme süresi" başlıklı 127/1. maddesi ise "Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkansız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir" şeklinde düzenleme getirmektedir.
Somut olayda; davalılar tarafından HMK 19.madde kapsamında usulüne uygun uygun yetki itirazında bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıda açıklanan kanun maddeleri dikkate alındığında uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı yer olan Şanlıurfa 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.