11. Hukuk Dairesi 2019/971 E. , 2019/7775 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 01/12/2017 tarih ve 2016/202 E.- 2017/501 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 29/11/2018 tarih ve 2018/683 E.- 2018/1812 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanunun’un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının maske ile ilgili endüstriyel tasarım talebinde bulunduğunu ve TPMK’nın 2012/08357 numarası ile tasarımın tescil edildiğini, müvekkilinin bu durumdan davalının gönderdiği ihtarname ile haberdar olduğunu, müvekkilinin 2011 yılında bastırdığı takvimde tescil edilen tasarımdaki ürünün resmine yer verildiğini, 2009 yılından beri müşterilerin siparişleri üzerine müvekkili tarafından üretildiğini, ayrıca davalının adına tescil edilen tasarımın internette yayımlanan reklam kataloglarından da görüleceği üzere kağıttan yapılan başta Çin olmak üzere bir çok ülkede üretilen ve ithal edilen bir ürün olup, bir çok tasarımı bulunduğunu, davalının tasarımının tescil tarihinden önce benzerlerinin kamuya sunulmuş olduğunu, yenilik ve ayırt edicilik şartlarını taşımadığını ileri sürerek, davalının 2012/08357 numaralı tasarımının geçmişe etkili olmak üzere hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının TMK 2. maddesi gereğince iyi niyetli olmadığını, davacının müvekkiline ait maske viyolünü izinsiz üretip satmasının hukuki yararının olduğunu göstermeyeceğini, davacının müşterileri adına üretim yapması sebebiyle davanın hukuken görülemeyeceğini, müvekkilinin 2008 yılında maske viyolünü tasarlayıp 2009 yılından sonrada davacıya sipariş verdiğini, davacının müşteri dediği kişinin müvekkili olduğunu, müvekkilinin 2008 yılından itibaren “YÜZBOYAMA” ve “www.artshop.com” isimli markaları tescil ettirdiğini, tescil sürecinde marka korumasından faydalanıldığını, davacının üretimini müvekkili için yaptığını, davacının davasında haksız olduğunu, müvekkilinin uğradığı zararlar ile ilgili İstanbul 2. Fikrî Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinde davacı aleyhine açılmış dava bulunduğunu, davacının kötü niyetli olarak haksız kazanç elde etme çabası içinde olduğunu, davacının fason üretim yaptığını müvekkilinin gönderdiği ihtarnameye cevap dilekçesinde kabul ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, karşılaştırılan tasarımların gerek genel yapıları gerekse oranları bakımından son derece benzer olduğu, tasarımlar arasında bulunan farkların küçük ayrıntılar olup tasarımlara ayırt edici nitelik kazandırmadığı, davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen 2012/08357 numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 28/12/2012 tarihi itibari ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı adına tescilli 2012/08357 tescil numaralı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfı bulunmadığından hükümsüzlüğü ile TPMK kaydından terkin edilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı davalıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 03/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.