... vekili avukat ... ile ... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14/05/2015 tarih ve 2014/539-2015/246 sayılı hükmün Dairemizin 03/03/2016 tarih ve 2015/27972-2016/6531 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
K A R A R
Davacı, davalı tarafından kendisinden satın alınan mısır ürününün parasından bir kısmının ödenip, bakiye 85.254,39 TL’nin ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında başlatılmış olan icra takibine yönelik itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacı ile aralarında iddia edildiği gibi bir alım satım ilişkisi bulunmadığını savunup davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalının ... İcra Dairesi’nin 2010/365 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, borçlu-davalının takibe yönelik itirazının haksızlığı nedeniyle 17.050,88 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiş, Dairemizin onama kararı üzerine davalı taraf karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1-Uyuşmazlık, davalı tarafından davacıdan satın alındığı iddia edilen mısır ürününe ait bedelin bir kısmının ödenmediğine ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine yönelik olup davalı tarafından akdi ilişki reddedilmiştir. Mahkemece, Dairemizin 2013/28252 esas, 2014/10025 karar numaralı bozma ilamı gereği, taraflar arasında akdi ilişki bulunduğu hususunun sabit olduğu, davacı tarafça ibraz edilen kantar tartım fişleri, davalı tarafça yapılan ödemeler, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı uyarınca davacının davasını ispat ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.Dairemizin bozma ilamında belirtilen sabit olan sözleşme ilişkisi gereğince davacının talep edebileceği alacak yönünden araştırma yapılması ve sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde mahkemece, bozma ilamında belirtilen ve araştırmaya yönelik hususlar üzerinde yeterince durulmadan sadece basit bir hesaplama ve ürün karşılığı miktarını belirleyen eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Bu itibarla; konusunda uzman bir bilirkişi heyeti oluşturularak; dosyanın bilirkişi heyetine tevdii davacının talepleri, davalı tarafa belirtildiği hususlar önceki raporlara itirazlarla birlikte değerlendirilerek toplam satılan ürün ödenmeyen ürün bedeli konularında detaylı araştırma yapılarak, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık rapor alınıp oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar tesisi bozmayı gerektirmiştir. Yerel mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken, zuhulen onandığı yeniden yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının iş bu gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair karar düzeltme itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1 no’lu bentte açıklanan nedenle davalının karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 03.03.2016 tarih 2015/27972 Esas-2016/6531 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının iş bu gerekçe ile BOZULMASINA, 2 no’lu bentte açıklanan nedenle davalının sair karar düzeltme itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 1.515,80 TL harcın istek halinde iadesine, 26/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.