3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/10783 Karar No: 2019/18125 Karar Tarihi: 09.10.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/10783 Esas 2019/18125 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, karşılıklı yaralama suçlarının işlendiği olayda, tarafların farklı şekilde anlattığı olayda ilk haksız hareketin kimden geldiğinin belli olmadığına dikkat çekerek, şüpheli kalan bu halin sanık lehine yorumlanması ile haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede (1/4) oranında uygulanmasını gerektiği belirtildi. Ayrıca, Adli Tıp Kurumu raporu ile mağdurun ruh ve beden bakımından kendisini savunabilecek durumda olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği vurgulandı. Yargılama sırasında bu hususlara dikkat edilmediği için kararın bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise TCK’nin 86/3-b ve 5237 sayılı TCK\"nin 29. maddesi şeklinde belirtildi.
3. Ceza Dairesi 2019/10783 E. , 2019/18125 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak; 1) Katılan ... hakkında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 22.04.2015 tarihli raporda “atipik psikoz rahatsızlığı nedeniyle kasten yaralama suçunun mağduru olarak beden ve ruh bakımından kendisini savunma gücünün zayıfladığı, bu durumun hekim olmayan kişilerce anlaşılamayacağı” bildirildiğinden; mağdurun ruh ve beden bakımından kendisini savunabilecek durumda olup olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edilerek, sonucuna göre sanık hakkında TCK’nin 86/3-b maddesinin uygulama alanı olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Karşılıklı yaralama suçlarının işlendiği olayda, tarafların olayın çıkış sebebini ve gelişimini farklı şekilde anlattıkları ve ilk haksız hareketin kimden geldiğinin belli olmadığı olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanık lehine yorumlanması ile 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede (1/4) oranında uygulanmasını gerektiği gözetilmeden (1/3) oranında indirim yapılarak sanık hakkında eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafi ile katılanın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 09.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.