Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/899
Karar No: 2019/7772

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/899 Esas 2019/7772 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/899 E.  ,  2019/7772 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/11/2017 tarih ve 2016/45 E- 2017/910 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nce verilen 24/10/2018 tarih ve 2018/536 E- 2018/1122 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin 2 yıldır A sınıfı yetkili acentesi olarak faaliyet gösterdiğini, davalının ayrıca banka şubeleri aracılığıyla da hizmet verdiğini, bankaların yasal olmadığı halde kredi müşterilerinin teminat olarak aldıkları mal varlıklarının sigortalarını müşteri üzerinde baskı kurarak kendileri aracılığıyla yaptırmaya çalıştıklarını, müvekkilinin dava dışı As Çimento A.Ş.’nin ve bu şirkete bağlı dokuz iştirakının birçok alanda sigorta poliçelerini yaptığını, bu kapsamda As Çimento A.Ş.’nin fabrika yangın ve makine kırılması risklerine karşı 31/05/2015 başlangıç tarihli, teminat değerleri yüksek koasürans paylaşımlı poliçe tanzim edildiğini, poliçenin yenilenme zamanında As Çimento A.Ş. yetkilisinin gönderdiği mail ile müvekkilinin koasüranstaki % 50 pay için yetkilendirildiğini, ayrıca bu konuda düzenlenen yetki yazısının müvekkili şirkete ve T. Garanti Bankası A.Ş. Antalya Şubesine gönderildiğini, gönderilen yazının müvekkili şirket tarafından davalının genel müdürlüğüne gönderilerek poliçenin müvekkili şirket üzerinden düzenlenmesinin talep edildiğini, As Çimento A.Ş’nin müvekkilinin davalıya başvurusundan sonra davalı şirketin banka sigortacılığı birimi ve T. Garanti Bankası A.Ş. Antalya Şubesi yetkilileri tarafından müvekkili hakkında sürekli gerçek dışı beyanlarda bulunulmak suretiyle poliçenin kendileri tarafından düzenlenmesi konusunda baskı altına alındığını, davalı tarafından “teklifin kendileri tarafından düzenlenmesi halinde geçerli olacağına” yönelik beyanlarda bulunularak As Çimento A.Ş.’nin zor duruma düşürüldüğünü, bu durumun haksız rekabet hükümlerine aykırı olduğunu, As Çimento A.Ş. adına yenilenen % 50 koasürans paylaşımlı poliçenin müvekkiline yetki verilmesine rağmen T. Garanti Bankası A.Ş. Antalya Şubesi tarafından düzenlendiğini, müvekkilinin tanzim ettiği her poliçe için davalıdan % 13 oranında komisyon aldığını, yaşanan olaylar sebebiyle hak ettiği % 13 komisyon bedelini alamadığını, bu konuda davalı hakkında T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğüne de şikayette bulunulduğunu, müvekkilinin düzenlenen yangın ve makine kırılması poliçelerinden dolayı % 13 üzerinden toplamda 84.111,43 USD komisyon bedeli alacağı doğduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere müvekkilinin uğradığı maddi zarar karşılığı şimdilik 10.000 USD"nin dava tarihinden itibaren dövize uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, dava dışı As Çimento A.Ş.’nin poliçeler bazında acenteler, banka şubeleri ve gerektiğinde her iki kanal üzerinden poliçe düzenlenmesini talep eden aktif bir müşteri olduğunu, 31/05/2015-31/05/2016 dönemi için de ticari risk, makine kırılması, yangın ve elektronik cihaz poliçelerinin önceden banka kanalı üzerinden yapılması sebebiyle yine aynı şekilde teklif sunulduğunu, davacının bu poliçeleri kendi yenilemek isteyip araya girerek sigortalının kendisi aracılığı ile poliçe düzenlemesini sağlamaya çalıştığını, aslen haksız rekabet ortamını davacının yarattığını, yaşanan süreç sonucunda davacının kendi isteği ile aradan çekildiğini, davacı kendi isteği ile poliçe düzenleme sürecinden çekildikten sonra poliçelerin düzenlendiğini ve en uygun teklifin verildiğini, davacının haklarında yaptığı şikayetin ilgili kurum tarafından mesnetsiz bulunduğunu, müvekkilinin haksız rekabet yaratacak hiçbir eylemenin olmadığını, müvekkilinin bir acenteyle çalışma yükümlülüğünün bulunmadığını, bu hususun taraflar arasında aktedilen 07/05/2013 tarihli sözleşmenin 5. maddesinde de yer aldığını, ayrıca sözleşmenin 15. maddesi gereğince talep edilen miktarın haksız olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan 07.05.2013 tarihli acentelik sözleşmesinin 5. maddesinde açıkça davalı ... sigortanın aynı yer ve bölgede başka acenteler ile benzeri sözleşmeler yapmakta serbest olduğu, acentenin bu gibi hallerde komisyon isteme ya da herhangi bir talepte bulunma hakkı olmadığının düzenlendiği, davacının bu sebeple komisyon bedeli talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 03/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi